Ben acayip inceldim Gülcemal; eskisi gibi değilim
Artık terlik de giyerim ayak yoluna
Çocuklara düdük bile alırım eve dönerken
Nasıl da iyileşmişim; ne artı değer ne kan
Bir düşün! Kendimi düzmüşüm, pişman da olmamışım

Gülcemal, bilesin ki geçmişim kalmadı benim
Zaten yoktu, o adamlar asılırken ben konuştum sanıyorlar; kalmadı
Günahlarımı bir tespihe dizdim şimdi, eskilerim düzeldiler,
Halbuki beyazmışım, ne kadar konuşmuşum ve ne kadar çılgın
Her gün bir bir sayıyorum; şurası Kâbe, bir adım ötesi cennet

Gülcemal, denizlere açılalım mı?
Şöyle küçük denizlere, el kadar, yüreğim kadar
Sen beni al götür, yetim yelken, piç pruva
Bir tayfa şöyle desin: Ulan Mithat Paşa’yı biz boğmadık mı?
Biz de şöyle diyelim: Unutmak bizim işimiz
Sakin ol ey denizci

Ne efsunkâr imiş hayat; temiz geleceğimiz şerbet camları gibi
Öyle yudum yudum siluetler içiyorsun
İşçileri ne güzel nafia ordusunun
Bak ben orduya karşıyım; ama ne güzel
Güzelleri ne güzel finans kızlarının; elimlen tutmuşum gibi hayatlarını
Bir yerden çekiyorsun, hizaya geliyorlar sevilmek için

Ah, eski bir akşama götür beni Gülcemal, Mohaç ufkuna varalım
Orda yeşil paralar, nevniyaz delikanlılar
Efendiler, tövbekârlar ve geceyi gündüz ananlar
Tek korkum bir küçük eflatun çiçek
İnanmayanlar.

Hüsnü Arkan