Oyuncu Olga Knipper ile Anton Çehov, 25 Mayıs 1901’de evlenirler. Çehov’un, evlenmelerinden önce Olga Leonardovna Knipper’e yazdığı mektuplardan ikisinin çevirisi Constance Garnett’ın İngilizceye çevirdiği baskı esas alınarak tarafımca yapılmıştır.

Onur Çalı

1f5af-4718254918_c680fc5944_o.jpg
Olga ve Çehov

YALTA, 26 Mart 1900

Mektubunuzda derin bir melankoli hissediliyor, değerli aktris; umutsuz ve oldukça mutsuzsunuz. Ama eminim uzun sürmeyecektir bu; yakında, çok yakında, sizi trende ve yemeğinizi büyük bir iştahla yerken hayal edebiliyorum. Siz ve Masha’nın diğerlerinden önce geliyor olmanız ne iyi; en azından biraz konuşmak, biraz yürümek ve etrafa bakınmak, içmek ve birlikte yemek için zamanımız olacak. Ama lütfen yanınızda getirmeyin…

Yeni bir oyunum yok, gazetelerin yalanı bu. Gazeteler benimle ilgili katiyen gerçeği söylemiyorlar. Eğer bir oyuna başlasaydım, kuşkusuz yapacağım ilk iş sizi haberdar etmek olurdu.

Burada müthiş rüzgar var; bahar adamakıllı gelmedi henüz ama dışarı çizmelerimiz ve kalpaklarımız olmadan çıkıyoruz yine de. Yakında laleler açar. Güzel bir bahçem var ama biraz düzensiz, modası geçmiş bir bahçe.

Gorki burda. Size ve tiyatronuza iltifatlar ediyor. Sizi tanıştıracağım.

Birisi geldi şimdi, bir ziyaretçi. Şimdilik hoşça kalın sevgili aktris!

Vanya Dayı, Dördüncü Perdenin Sonları  Moskova Sanat Tiyatrosu.jpg
Vanya Dayı, Dördüncü Perdenin Sonları, Moskova Sanat Tiyatrosu

YALTA, 30 Eylül 1899

Astrov’un Yelena ile olan son sahnesiyle ilgili yazdığınız son mektubunuz, cevap yazmamı hızlandırdı.

Bahsettiğiniz sahnede, Astrov’un Yelena’ya karşı çok ateşli olduğunu ve “boğulmakta üzere olan bir adamın sazlıklara tutunması gibi, duygularına tutunduğunu” söylüyorsunuz.

Ama bu doğru değil, hem de hiç! Astrov Yelena’yı seviyor, güzelliği çekiyor onu ama son perdede bu ilişkiden bir şey çıkmayacağının farkında zaten. Bu son sahnede Astrov, onunla çok sıradan bir şekilde konuşuyor ve zaman geçirmek için, gelişigüzel öpüyor. Eğer Astrov o sahneyi şiddetli oynarsa, dördüncü perdenin duygusu –sessiz ve ümitsiz– kaybolur…