
1. Başka türlüsünü yapmak elinden gelmiyorsa, en azından, sadece oku!
2. Yazmak yolculuk da hiç değildir. Sözcüklerle çıkacağın yol klişeden başka bir duraktan geçmez.
3. Başkasını dinleme. Hele başka bir yazarı hiç dinleme. Kendi iç sesini de siktir et. İç ses diye bir şey gerçekten var olsaydı konuşmaya gerek duymazdın.
4. Karakter yaratma, mekân kurma, zamanı önemseme. Bunlarla yazının deneyimini yaşamın deneyimi yapamazsın.
5. Yazmak iş olarak tasarlanabilir. Edebiyat da o iş alanının ihraç fazlası. Alfabenin kökenindeki gibi olsa olsa, bütün bütün ticaret… İspatına edebiyat tarihi diyoruz.
6. Neden yazıyorum sorusunu cevaplıyormuş gibi yapan yazar tacirdir. Sözcük satan bir düzenbaz. Bunu aklından çıkarma.
7. Yazı, kalemle, defterle, daktiloyla, bilgisayarla, tabletle, tuşlarla ya da sahilde kum üzerine, belki mimaride, gömütlüklerdeki taşlarda, her nerede olursa olsun yalan söyler. İm kendinde suskundur. Denebilir mi ki: dil sadece sustuğu yerde doğru söz söyleme gücü kazanır.
8. Yazmanın dokuz kuralından sekizincisi önemlidir. Keza son vuruş öncesi okuru hazırlamak gibi taktik bir misyon taşır. Stratejiyi bilen için o da diğerlerince nafiledir.
9. Yazmak iktidar kurar. Elbet, konuşmak da öyle. İktidardan kaçmanın diliçi yolunu bulmak bile fantezi. Söze bulaşmadaki bütün derdin, her ne kadar kabul etmeye hiçbir vakit yanaşmayacak olsan da, o iktidarın bir parçasını olsun kendinin kılabilmek. Dürüst ol.
10. Edebiyat alfabe olduğundan bu yana gücünden ne çok şey yitirdi. Yazı retoriktir. Eylem dile karşı terörü taşır. Anladın mı?
11. Yazma!
Oldukça saçma bir yazı olmuş. Marjinal olma uğruna ne yazılar okuyoruz.
Ben 9. maddeyim.
Sevgili Enes,Nacizane fikrim; marjinal olmak uğruna Barış Acar'ın diğer yazılarını okumanı öneriyorum beğeneceğini umuyorum.
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Yazı,biraz da günümüz edebiyat ortamının,yaratıcı yazma atölyelerinin,kısır tartışmalarının mükemmel bir eleştirisi.Tam bir demir leblebi…4.maddeyi çok önemsiyorum.Yazma alanı ve yaşam alanı bir olmak zorunda değil.Yaşamın ve yazının dinamikleri farklı.Bu yüzden yazmak,yaşamaktır şeklindeki söylevlere de mesafeyle yaklaşırım.YanıtlaSil
öff be kardes. Yazma üzerine yazmak yazisinin kendisinden bir samimiyet bekliyor insan. Metaforlar derinlikler anlam oyunlari…Yazmak icin yazilmaz! Aferin almak icin hic yazilmaz. Burada ne elestiri ne icerik nede belirli bir form anlayisi var. Karma karisik! Kafa karisikligiyla beraber depresyon hali….Birakin su avrupada coktan sona ermis ve kirintilari bize kalmis bohem tripleri….