Ursula Le Guin’in 65. National Book Awards töreninde yaptığı konuşmadır.

Neil’e ve bu güzel ödülü bana verenlere içten teşekkürlerimi sunuyorum. Şu anda burada bulunmamda benim kadar ailemin, menajerimin ve editörlerimin de payları olduğunu ve bu güzel ödülün benim olduğu kadar onların da olduğunu bilmenizi isterim. Ödülü, uzun zamandır edebiyattan dışlanan fantezi ve bilim kurgu yazarı arkadaşlarım adına almaktan –onlar ki son elli yıldır güzel ödüllerin gerçekçi olarak nitelenen yazarlara gitmesini izlediler– ve onlarla paylaşmaktan sevinç duyuyorum.

Hayatlarımıza ilişkin alternatifleri görebilen, korku mağduru olmuş topluma ve onun saplantılı teknolojilerine alternatif var oluş biçimleri konusunda arka çıkan ve hatta umutlu olmak için gerçek dayanaklar hayal edebilen yazarların seslerini özlediğimizde bizi zor zamanlar bekliyor olacak. Özgürlüğü hatırlayabilen yazarlara ihtiyacımız olacak. Şairlere, hayalperestlere, daha geniş bir gerçekliğin gerçekçilerine.

Tam da şu anda, ticari bir ürünün üretimi ile sanatın icrası arasındaki farkı bilen yazarlara ihtiyacımız var. Şirket kârlarını ve reklam gelirlerini arttırma amaçlı satış stratejilerine hizmet eden metinler üretmek, sorumlu yayıncılık ya da yazarlıkla aynı şey değil. (Cesur alkışçılara teşekkürler)

Yine de, satış departmanlarının yayın kurullarını kontrol ettiklerini görüyorum; kendi yayıncılarımın saçma sapan bir cehalet ve açgözlülük paniği içerisinde olduklarını ve bir e-kitabı normal fiyatının altı yedi katına halk kütüphanelerine sattıklarını görüyorum. Daha yenilerde, bir rantçının bir yayıncıyı, kendisine karşı geldiği için cezalandırmaya çalışmasına ve yazarların şirket fetvasıyla tehdit edilmelerine tanık olduk. Ve bir çoğumuzun, kitapları yazan ve basan üreticilerin bunu kabul ettiğini görüyorum. Tüccarların bizi deodorant satar gibi satmalarını ve bize ne yayımlayıp ne yazacağımızı söylemelerini kabul ettiğimizi… (Evet canım, ben de sizi seviyorum)

Kitaplar, bildiğiniz gibi, yalnızca ticari ürünler değildir. Kâr amacı, çoğu zaman sanatın amaçlarıyla çelişir. Kapitalizmde yaşıyoruz. Kapitalizmin iktidarından kaçmak imkansız görünüyor. Kralların kutsal yetkileri için de böyle düşünülürdü. İktidarların hepsine direnilebilir ve insanlar tarafından değiştirilebilir. Direniş ve değişim çoğu zaman sanatta başlar ve çoğu zaman da bizim sanatımızda başlar, sözcüklerin sanatında.

Uzun ve iyi bir kariyerim oldu. Yalnız değildim. Şimdi, sonuna gelmişken, Amerikan edebiyatına ihanet edilişini izlemek istemiyorum. Biz yazarak ve yayımlayarak hayatını kazananlar, gelirden kendi adil payımızı istiyoruz ve istemeliyiz. Ama güzel ödülümüzün anlamı kâr değil. Ödülün adı özgürlük.

Teşekkür ederim.

Çeviren: Ozan Çororo