John ve Mary tanışırlar.
Sonra ne mi olur?
Mutlu son istiyorsanız, buyrun A’ya.
A
John ve Mary aşık olurlar ve evlenirler. İkisinin de heyecan verici ve iddialı buldukları, saygın ve bol kazançlı işleri vardır. Muhteşem bir ev alırlar. Hemen sonra, evin piyasa değeri artar. Sonunda, eve yatılı bir yardımcı alabildiklerinde iki çocukları olur, çocuklarının üzerine titrerler. Çocuklar çok iyi yetişir. John ve Mary’nin heyecan verici ve iddialı bir cinsel yaşamları ve saygıdeğer dostları vardır. Birlikte eğlenceli tatiller yaparlar. Emekli olurlar. İkisi de, heyecan verici ve iddialı buldukları hobiler edinirler. Sonunda ölürler. Hikayenin sonu.
B
Mary, John’a aşık olur ama John Mary’ye aşık olmaz. Mary’nin bedenini yalnızca bencil hazları ve egosunu ruhsuzca tatmin etmek için kullanır. Mary’nin evine haftada iki kere gider, Mary ona yemek yapar; fark edebileceğiniz gibi, onu dışarıda yemeğe çıkarmaya bile değer görmez. Yemeğini yedikten sonra onu düzer ve uyur. Bu arada Mary bulaşıkları yıkar ki John onun pasaklı olduğunu düşünmesin. Sonra rujunu sürer ki John uyandığında onu güzel bulsun ama John uyandığında bunları fark etmez bile; çıkardığı sıranın tersiyle çoraplarını, donunu ve pantolonunu ve gömleğini giyer, kravatını takar ve ayakkabılarını ayağına geçirir. Mary’nin kıyafetlerini çıkarmaz, Mary kendisi çıkarır. Mary her seferinde, sanki bunun için ölüyormuş gibi yapar, aslında seksten hoşlandığı için değil, hoşlanmıyor, ama John’un hoşlandığını düşünmesini istiyor çünkü eğer yeterince sık sevişirlerse John’un ona alışacağını, ona bağımlı hale geleceğini ve evleneceklerini düşünüyor ama John ağzından zor bela bir iyi geceler çıkarıp çekip gidiyor ve üç gün sonra saat altıda geri geliyor ve tüm bu şeyleri tekrar yapıyorlar.
Mary yıkılıyor. Ağlamak yüzü kırıştırır, herkes bilir bunu, Mary de biliyor ama kendini durduramıyor. İşyerindekiler fark ediyor. Arkadaşları Mary’ye John’un bir sıçan, bir domuz, bir köpek olduğunu, Mary için uygun biri olmadığını söylüyorlar ama Mary onlara inanmıyor. John’un içinde çok daha nazik başka bir John olduğunu düşünüyor. Bu diğer John, kelebeğin kozadan çıkması gibi, kutudan tavşan çıkması gibi, meyvenin içinden çekirdeğin ortaya çıkması gibi çıkacak, eğer ilk John’un kabuğu kırılabilirse.
Bir akşam John yemek hakkında söyleniyor. Daha önce hiç yemek hakkında şikayet etmiş değil. Mary kırılıyor.
Arkadaşları Mary’ye, John’u başka bir kadınla bir restoranda gördüklerini söylüyorlar. Kadının adı Madge. Mary’ye koyan şey Madge değil son tahlilde, restoran. John, Mary’yi hiç restorana götürmedi. Mary, evde bulabildiği tüm uyku haplarını ve aspirinleri topluyor, yarım şişe şarapla birlikte yutuyor. Viski değil de şarap içmiş olmasına bakarak bile Mary’nin nasıl bir kadın olduğunu anlayabilirsiniz. John için bir not bırakıyor. John’un onu zamanında bulmasını, hastaneye götürmesini, pişman olmasını ve sonra da evleneceklerini umuyor ama öyle olmuyor ve Mary ölüyor.
John, Madge ile evleniyor ve her şey A’da olduğu gibi devam ediyor.
C
Yaşlıca bir adam olan John, Mary’ye aşık oluyor ve yalnızca 22 yaşında olan Mary onun için üzülüyor çünkü John, saçlarının dökülmesinden endişe ediyor. Mary, ona aşık olmamasına rağmen onunla yatıyor. Onunla iş yerinde tanıştı. Aslında Mary, tıpkı kendisi gibi 22 yaşında olan James diye birine aşık ancak ciddi bir ilişkiye hazır değil henüz.
John, aksine, hazır: onu rahatsız eden de bu. John’un istikrarlı, saygın bir işi var ve alanında çok iyi ilerliyor ama Mary’yi etkilemiyor tüm bunlar; o, motosikleti ve muhteşem bir plak koleksiyonu olan James’ten etkileniyor. Ancak James sık sık özgürce dolaşıyor motosikletiyle. Özgürlük kızlar için aynı şeyi ifade etmiyor, bu yüzden, bu arada, Mary Perşembe akşamlarını John’la geçiriyor. John yalnızca Perşembeleri kirişi kırabiliyor.
John, Madge adında bir kadınla evli; iki çocukları, emlak fiyatları artmadan hemen önce aldıkları muhteşem bir evleri ve vakit buldukça yaptıkları, heyecan verici ve iddialı buldukları hobileri var. John, Mary’ye kendisi için ne kadar önemli olduğunu söylüyor ama elbette karısını terk edemez çünkü söz ağızdan bir kere çıkar. John, bu konular hakkında çok fazla konuşuyor ve Mary bunu sıkıcı buluyor. Ancak yaşlı adam bunu Mary’nin epeyce iyi vakit geçirdiği tüm zamanlarda da sürdürüyor.
Günlerden bir gün, James motosikletinin üzerinde rüzgar gibi çıkıp geliyor, yanında birinci sınıf Kaliforniya malıyla. James ve Mary’in kafaları tahmin edemeyeceğiniz kadar iyi oluyor ve kendilerini yatakta buluyorlar. Her şey rüyadaymış gibi devam ederken John çıkageliyor, Mary’nin evinin anahtarı var onda. Onları mastor olmuş, birbirlerine sarmaşık bir halde buluyor. Karısı Madge göz önünde bulundurulduğunda, kıskançlık yapacak durumda değil ve fakat çaresizliğe kapılıyor. Nihayetinde orta yaşlı bir adam ve birkaç seneye kadar kelaynak gibi kalacak, buna dayanamıyor. Sonra, hobi amacıyla olduğunu söyleyerek bir silah satın alıyor, –burası olay örgüsünün zırt dediği yer, ama bunu sonraya bırakalım– hem onları hem kendini vuruyor.
Madge, makul bir yas döneminden sonra Fred adında munis bir adamla evleniyor ve farklı isimlerle de olsa, hikaye A’daki gibi sürüp gidiyor.
D
Fred ve Madge’ın hiçbir sorunları yok. Fevkalade iyi anlaşıyorlar ve ortaya çıkabilecek küçük zorlukları birlikte halletmek konusunda çok iyiler. Ancak muhteşem evleri sahil kenarında ve bir gün devcileyin bir gel-git dalgası gelip onları buluyor. Emlak fiyatları düşüyor. Hikayenin gerisi, gel-gite neyin sebep olduğu ve ondan nasıl kurtulduklarıyla ilgili. Binlerce insan boğuluyor ama Fred ve Madge şanslılar. Sonunda, dalganın onları attığı yüksekçe bir yerde, birbirlerine kenetlemiş, ıslak ve minnettar bir haldeler. A’dan devam ediyorlar.
E
İyi hoş ama Fred’in kalbi var. Hikayenin gerisi, Fred ölene kadar birbirlerine nasıl nazik ve anlayışlı davrandıkları hakkında. Sonra Madge, A’nın sonuna kadar kendini hayır işlerine veriyor. Eğer isterseniz, hayır işi yerine şunlar da gelebilir: “Madge”, “kanser”, “suçlu ve allak bullak” ve “kuş gözlemciliği”.
F
Tüm bunların fazla burjuva işi olduğunu düşünüyorsanız John’u bir devrimci, Mary’yi bir karşı casus yapın ve öylece devam edin. Unutmayın, burası Kanada. Arada şehvetli kavga gürültülü tutkulu destansı bir ilişki de olsa, sonunda A’ya geleceksiniz.
Bununla yüzleşmek zorunda kalacaksınız, kaç parçaya ayırırsanız ayırın sonlar hep aynıdır. Başka sonlara aldanmayın, hepsi sahte; ya kandırma niyetiyle kasti olarak sahte ya da aşırı bir iyimserlikle.
Tek sahih son, buradaki:
John ve Mary ölürler. John ve Mary ölürler. John ve Mary ölürler.
Sonlara son. Başlangıçlar her zaman daha eğlencelidir. Yine de gerçek duayenler, başlangıçla son arasındaki gerilime verdikleri önemle tanınırlar. Çünkü bu, en zorudur.
Olay örgüleriyle ilgili söyleyeceklerimiz bundan ibaret; bir olay olur, sonra diğeri, sonra ne olur, sonra ne, ne.
Şimdi siz, Nasıl ve Niçin’i deneyiniz.
Margaret Atwood
Türkçe söyleyen: Onur Çalı