- Papalinayla hemşeri olmaktır.
- Hiçbir evin diğerine benzemediği sokaklarda, evlerin yüzlerinden öyküler toplamaktır.
- Baharında, siyah zeytinle çiğ bakla yemektir.
- Şeytan’ın Kahvesi’nde koruk suyu içmektir.
- Mübadeledir. Mübadilliktir. Ayrılıktır.
- Rakının yanına bahane aramamaktır.
- “Mis kokulu ada”dır, Moshonisho’dur; Cunda’dır. Coğrafyayı ciğerlerine doldurmaktır.
- Sokakların denize inmesidir. Denizin sokaklarda yürümesidir.
- İda’dan savrulan poyraza alışmaktır.
- Ölmez ağaca sadakattir.
- Şeytan Sofrası’ndaki günbatımında, şeytanı bile kandıran güzelliğe saygı duymaktır.
- Kedilerin özerkliğidir.
- Kırık Bir Aşk Hikayesi‘dir.
- Çam yeşiliyle zeytin yeşilini bir kerede kucaklamaktır.
- At Arabacılar Meydanı’ndan kalkan yorgun beygiri selamlamaktır.
- “Çay içer misin?” değil, “İçicen bir çaycağız?” diye sormaktır.
- Yaz gecelerinde kapı önlerinde yıldızları saymaktır.
- Denizin soğuğuna direnmektir.
- Güneşin her akşam ayrı bir vedayla sahneye çıkmasını, hayranlıkla izlemektir.
- Daracık sokaklarda, koyun koyuna yaşamaktır.
- Sırt sırta vermiş evlerle, ikindi vakti sohbet etmektir.
- Belediye bandosunun meşhur ezgileriyle, herhangi bir sokakta karşılaşabilmektir.
- Cami minaresiyle kilise çanının aynı fotoğrafta gülümsemesidir.
- Taş Kahve’de kırlangıç yuvalarını seyredip masallara dalmaktır.
- Bir yaz günü Ara Güler’le, bir sokak aralığında karşılaşabilme ihtimalidir.
- İlias Venezis’in memleketlisi olmaktır.
- Ahmet Yorulmaz’ın öykülerinde dolaşmaktır.
- Fikret Mualla ile aynı sokaklarda yürüdüğünü düşünmektir.
- Orhan Peker’le aynı denize bakmaktır.
- Arif Damar’ın yazıdır.
- Uğur Mumcu’nun evinin bahçesindeki hüzündür.
- Sürekli bir talan tehdididir, kaygılanmaktır, onu sakınmaktır.
- Yabani otların nüfus kütüğüdür.
- Lor tatlısının yanında, has sakızlı dondurmadır.
- Girit leblebisini çiğneme gayretidir.
- Karadikene simit ekmeği banmaktır.
- Balıkesir nüfusunda olup da gönlü İzmir’de olmaktır.
- “Daha ne olsun”dur, bundan iyisi aşktır.
Turgut Baygın
Ot Dergisinde (Ağustos 2016) yayımlanmıştır.