
Can Yayınları’nın “Modern” dizisinin editörü Emrah Serdan, “Kısa Modernler, Modern dizisi içerisinde hangi yönüyle farklılaşıyor?” soruna şu yanıtı veriyor:
Bugün dünyayı 280 karakter uzunluğunda haberlerden takip eden, çok okuyan, ancak maraton değil sprint şeklinde okuyan bir okur kitlesi var, sayıları da hiç az değil. Edebiyat güncel ihtiyaçlardan kopuk olmuyor; bugün de novella ve hikâyenin rağbet görmesi, sosyal medyada tefrika edilen Ulysses ya da Moby Dick’in milyonlarca takipçiye ulaşması, forumlarda ya da bloglarda hikâyelerin çevrimiçi halde üretilmesi insanın “öyküleme”ye dair yeni ihtiyaçlarını kendi kendine tedavi etmesinin tezahürleri. Teknolojinin yarattığı bu kısa metrajlı yeni okuma alışkanlığını benimsemek ve matbu kültürden kopmadan yeni okurlar kazanmak mümkün. Kısa Modernler de buradan yola çıkarak tasavvur ettiğimiz, okurların bir ya da birkaç oturuşta bitirebileceği kitaplara yer vereceğimiz dizimiz. Hacim olarak kısa da olsalar, bu kitapların kendi içinde bütünlüklü ve tutarlı olmalarını istiyoruz; “sulandırılmış” ya da “tadımlık”, kotarılmış kitaplar değil, dizide yer alan ismin yazarlığını temsil eden kitaplar. Bu nedenle her bir Kısa Modern, Can Modern’in yazarlarına bir giriş niteliğinde de olacak. Çünkü en deneyimli ve yeni kitaplara açılma konusunda iştahlı okurların bile bazen bir yazara nereden başlayacağını bilemediği oluyor, bu dizi onların da merakını uyandıracaktır diye düşünüyorum. Uzun öyküler, roman parçaları, hikâye derlemeleri, eskiz, deneme, manifesto… hepsi Kısa Modernler’de olacak. Umarız ki bu dizi kendi okurunu yaratan, düzenli takip edilen bir kitap kulübü olacak. Uygun fiyatlı olması ve modern dünya edebiyatının simge isimlerini her ay okurlarla buluşturması sebebiyle, var olan okuma kulüplerinin de ilgisini çekeceğini umuyorum. D.H. Lawrence’tan Ölen Adam ve Mihail Bulgakov’dan Morfin’le yola çıkıyoruz.