Fransız yazar Marcel Proust (1871-1922) 13 yaşındayken bir hatıra defteri alıp içindeki İngilizce soruları cevaplayarak arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü armağanı olarak verir. Benzer bir anketi, 20 yaşındayken de cevaplar. Bu iki anket Proust öldükten birkaç yıl sonra yayımlanır, soruların çoğu aynı olduğundan literatüre “Proust Anketi” olarak geçer.

Sizi en çok üzecek olay.

Annemin/Babamın incinmesi.

Nerede yaşamak isterdiniz?

Ormanda.

Yaşayabileceğiniz en mutlu an.

Çocukların istismara uğramayacağı kesinleşirse.

Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Özürden hemen öncekileri.

En sevdiğiniz erkek karakter.

Beckett’in Adlandırılamayan karakteri. Ve şöyle der: “Konuşuyorum sanki, konuşan ben değilim, kendimden söz eder gibiyim, kendimden söz etmiyorum.”

En sevdiğiniz kadın karakter.

Gazap Üzümleri’nin sonunda ihtiyarı emzirerek hayatta tutan Rose of Sharon Joad.

Tarihteki favori kahramanlarınız.

İran’ın uzaya gönderdiği maymun.

Arabistan vatandaşlığıyla dünyada vatandaşlık alan ilk ve tek robot Sophia.

Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız.

Uzaydayken boşanmak üzere olduğu eşinin banka hesaplarına giren kadın astronot: Anne McClain.

En sevdiğiniz ressam.

Van Gogh, Gustav Klimt.

En sevdiğiniz müzisyen.

Leonard Cohen.

Bir erkekte en beğendiğiniz özellik.

Alyansını takması.

Bir kadında en beğendiğiniz özellik.

Saat takması.

En sevdiğiniz erdem.

Dürüstlük.

Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş.

Yazmak.

Kimin yerinde olmak isterdiniz?

Dünyanın 9500 yaşındaki en yaşlı ağacı olan “Old Tjikko”nun yerinde.

Arkadaşlarınızda hangi özellikler olmasını istersiniz?

Dakik olmalarını.

Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik.

İnsan sevgisi. Böyle iyi.

En sevdiğiniz renk.

Camgöbeği.

En sevdiğiniz çiçek.

Kaktüs.

En sevdiğiniz kuş.

Baykuş.

En sevdiğiniz yazar.

Beckett.

En sevdiğiniz şair.

Turgut Uyar.

Tarihte en sevmediğiniz karakter.

Âdem.

En çok isteyeceğiniz özellik.

Kararlılık.

Nasıl ölmek istersiniz?

Ölüyor olduğumu anlamadan.

Hayattaki sloganınız.

Hiç değişmedi. Ortaokuldayken denk geldiğim Latince bir mezar taşı yazısı: NFFNSNC.

(Non fui, fui, non sum, non curo/ Yoktum, varım, olmayacağım, umrumda değil)

Şu anki ruh haliniz.

Yağ çekmez patates.