Nitelikli yayıncılık yapma uğraşında olan yayınevlerini daha yakından tanımak için başlattığımız dizimizde konuğumuz, Ve Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Kenan Yücel.

Ve Yayınevi ne zaman, kimler tarafından kuruldu?
Ve Yayınevi’ni 2014 yılında kurdum, yayımlanan ilk kitabımız Özge Dirik’in şiirlerinden oluşan Nokta Durağı‘ydı.
Hulki Aktunç’un “yeni” yazarlara sorduğu gibi soralım: Yayıncılık dünyasında nasıl bir eksiklik gördünüz ki Ve Yayınevi’ni kurmaya karar verdiniz? Bununla bağlantılı olarak, yayınevi politikanızı nasıl tanımlarsınız?
Ve Yayınevi‘ni nitelikli içerikleri estetik tasarımlarla okura sunan butik bir yayınevi olarak tasarladık. Yola çıkarken hedefimiz netti: “Yazın, sanat ve düşün dünyasının eşsiz değerlerini, özelliklerini artıran, zenginleştiren, özenli, nitelikli yayınlarıyla kültürel gelişime ve Türkiye’nin sosyo-kültürel yapısına yön verebilecek, geleceğe uzanan kaynak yayınlarıyla toplumun bilgi birikimine büyük oranda katkı sağlayan, seçkin bir yayınevi olmak hedefiyle yola çıkıyoruz.”
Bu hedef doğrultusunda, “Koleksiyon değerinde kitaplar…” sloganıyla yola çıktık, beş yılda elli üç kitap yayımladık. Bugün, yayınevimizi tanıyan, izleyen herkes şunu çok iyi biliyor artık, Ve Yayınevi değerli kitaplar yayımlar, yayımladığı her kitaba değer katar.
Evet, değer odaklı bir yayıneviyiz. Editoryal tutumumuz, özenimiz, tasarıma verdiğimiz büyük önem, sürekli ve ısrarla “daha iyisini nasıl yaparız”ın arayışı, unutulmaya yüz tutmuş değerleri bugüne taşıyan eleştirel basımlarımız, armağan kitaplarımız, bize heyecan veren yeni şairlerin, yazarların kitaplarını yayımlama konusundaki ısrarlı tutumumuz… hepsi zamanla yayınevinin kimliğini oluşturdu. Hevesimiz, heyecanımız, özenimiz, emeğimiz yayımladığımız her kitaba yansır, onda cisimleşir, o kitabı eline alan her okur da bunu hisseder, kaçınılmazdır bu. Artık “yayımladığınız her kitabı gözü kapalı alırım” diyen çok sayıda okurumuz var ve bu bize büyük bir güç veriyor.
Kitaplarımızın baskısı da bizim için büyük önem taşıyor. Kitaplarımızın gizli kahramanları, Usta Ofset’in titiz basımcıları Ercihan ve Yasin ustalarla kitapların üretim aşamasında bir araya geliyoruz mutlaka, mesaimiz orada da sürüyor. Yayıma hazırlık sürecindeki büyük emeğin artık somutlaştığı, kitabın nesne olarak ortaya çıktığı baskı süreci bana her zaman heyecan veriyor.
Bizi diğer yayınevlerinden ayıran, biricik kılan, çok önemli bir özelliğimiz var. Yayımlanan tüm kitaplarımız baskı adedince numaralanıyor, kurduğumuz Kitap Takip Sistemi ile okurlarımız ellerindeki nüshayı web sayfamızdaki formu doldurarak kaydedebiliyorlar, kitapla ilgili hikâyelerini, yorumlarını, varsa eleştirilerini bizimle paylaşıyorlar. Yayımladığımız kitapların okurdaki serüvenini takip eden, okurun geri bildirimlerini önemseyen, bu anlamda “okur etkileşimli” tek yayıneviyiz. Okurlarımız her nüshayı biricik kılan numaralandırma yöntemimizi de, kitapla ilgili düşüncelerini paylaşma olanağı sunan Kitap Takip Sistemi’mizi de çok seviyorlar.
Piyasa koşullarının çetin olduğunu biliyoruz. Karşılaştığınız başlıca zorluklar neler? Bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?
Yayıncıların sorunları büyük. Hele bizim gibi kültür yayıncılığı yapan yayınevleri sektörün sıkıntılarını daha da şiddetli hissediyor. Kitaplarınızın dağıtıma girmesi, çok satanlara odaklı kitabevi raflarında kendine yer bulması zorlaşıyor. Yüksek ıskonto oranları ve ödemelerin çok uzun vadelerle geri dönmesi de cabası. Biz bu sorunları aşmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Yayıncıların sorunlarına çözüm bulmak elbette öncelikle meslek örgütlerine düşüyor. Yayıncıların daha fazla bir araya gelmesi, sorunlara çözüm üretmek için daha fazla dayanışması, meslek örgütlerini ve Kültür Bakanlığı’nı sorunları çözmek için adım atmaya zorlamaları gerekiyor. Yayıncılarla dağıtım firmaları arasında hakkaniyetli ilişkiler kurulmasını sağlamak ve gözetmek, her ilde tüm yayınevlerinin kitaplarının ulaşılabilir olacağı büyük, bağımsız kitabevleri kurmak, var olan bağımsız kitabevlerini desteklemek inanın çok zor değil. Bir araya gelmek, projeler üretmek ve daha fazla dayanışmak gerekiyor.
Son dönemde gündeme gelen Yayıncılar Kooperatifi girişimini bu anlamda önemli bulduğumu belirtmeliyim.
Yayınevinize dosya göndermek isteyen yazarların bilmesi gerekenler nelerdir?
Dosya başvurularını basılı halde istiyoruz. Değerlendirirken tek bir ölçütümüz var, yazınsal değer. Farklı, bizi heyecanlandıran, sarsan, değerli gördüğümüz, geleceğe kalacağını düşündüğümüz dosyaları yayın programımıza almak için tüm olanaklarımızı zorluyoruz.
Önümüzdeki dönemde yayımlamayı düşündüğünüz kitaplar hakkında bilgi verir misiniz?
Erkut Tokman’ın yeni şiir kitabı Lupoc bu ay çıkıyor, Kaan İnce’nin Gizdüşüm‘ünün ikinci, Sakalsız Bir Oğlanın Tragedyası‘nın yedinci baskısıyla birlikte… Ruşen Eşref Yılmaz’ın Fazıl Hüsnü Dağlarca ile şiir üzerine yaptığı söyleşilerden oluşan Dağlarca ile Şiir Düşünmek kitabı, doksanlı yıllardan beri kendi köşesinde şiire çalışan Orçun Güzer’in 1995-2018 yılları arasına yayılan uzun bir inşa döneminin ürünü ilk şiir kitabı Uyurgezerin Seyahatnamesi yakında yayımlayacaklarımız. Hemen ardından da Antonin Artaud’nun seçilmiş metinlerinden oluşan kitabımız gelecek, editörlüğünü Aylin Antmen’in yaptığı, metinleri Mehmet Bağış’ın Fransızca asıllarından çevirdiği bu kitap Artaud’un yıkıcı ve yakıcı güzellikteki metinlerine odaklanıyor. Geçtiğimiz aylarda yayımladığımız ve okurun büyük ilgi gösterdiği Paul Klee’nin Anlaşılamam Bu Dünyada Asla adlı seçilmiş şiirler kitabı ile Adnan Veli’nin İstanbul Batakhaneleri adlı kitabının yakında ikinci baskılarıyla okurla buluşacağının da haberini vermiş olalım buradan.