Fransız yazar Marcel Proust, 13 yaşındayken bir hatıra defteri alıp içindeki İngilizce soruları cevaplayarak arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü armağanı olarak verir. Benzer bir anketi, 20 yaşındayken de cevaplar. Bu iki anket Proust öldükten birkaç yıl sonra yayımlanır, soruların çoğu zaten aynı olduğundan literatüre “Proust Anketi” olarak geçer.

Sizi en çok üzecek olay.
Yakın ölümü.
Nerede yaşamak isterdiniz?
Orta Şark’ın payitahtında.
Yaşayabileceğiniz en mutlu an.
Kocaman açık raf bir kütüphanede sonsuz defter, sonsuz kalemle sınırsız zamanımın olması.
Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?
Halı sahada yanlış orta.
En sevdiğiniz erkek karakter.
Uyuyan Adam’ın Uyuyan Adam’ı.
En sevdiğiniz kadın karakter.
Suç ve Ceza’daki tefeci kadın.
Tarihteki favori kahramanlarınız.
Vladimir Ilyiç Lenin.
Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız.
Hilal Aydın.
En sevdiğiniz ressam.
Caravaggio.
En sevdiğiniz müzisyen.
Ciwan Haco.
Bir erkekte en beğendiğiniz özellik.
Arkadaşlık edebilmesi.
Bir kadında en beğendiğiniz özellik.
Arkadaşlık edebilmesi.
En sevdiğiniz erdem.
Tutarlılık.
Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş.
Kitap okumak.
Kimin yerinde olmak isterdiniz?
En çok bunu düşündüm şimdi, daha önce bu anketi yanıtladığımda şakalı bir “Marx’ın çaycısı” yanıtı vermişim. Kendimden, olduğu kadar, memnunum – sanırım.
Arkadaşlarınızda hangi özellikler olmasını istersiniz?
Tutarlılık.
Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik.
Tutarsızlık.
En sevdiğiniz renk.
Üç renk.
En sevdiğiniz çiçek.
Benjamin yaprağı.
En sevdiğiniz kuş.
Sığırcık.
En sevdiğiniz yazar.
Karl Marx.
En sevdiğiniz şair.
Oktay Rifat.
Tarihte en sevmediğiniz karakter.
Cengiz Han.
En çok isteyeceğiniz özellik.
Tutarlılık.
Nasıl ölmek istersiniz?
Tok bir nefes alarak.
Hayattaki sloganınız.
Jin jiyan azadî.
Şu anki ruh haliniz.
Uzun zamandır “eh işte”.