1975 yılında komünizmden kaçtığından beri Fransa’da yaşayan Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği kitabının yazarı, geçtiğimiz dönemlerde “ev kavramı”nı sorgulamıştı.
Sürgünde geçen 40 yılı aşkın bir sürenin ardından Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği’nin Çekya doğumlu yazarı Milan Kundera’nın vatandaşlığı iade edildi. Çekya’nın Fransa Büyükelçisi Petr Drulák, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada, geçtiğimiz Salı günü vatandaşlık belgesini vermek üzere 90 yaşındaki yazarı Paris’teki evinde ziyaret ettiğini söyledi.
Kundera’ya vatandaşlık belgesini verdiği anı “çok basit ama muazzam bir samimiyet ve insani sıcaklık içeren bir an” olarak tanımlayan Drulák, “Bu son derece önemli bir sembolik jest; en büyük Çek yazarın, Çekya’ya sembolik dönüşü” dedi. Drulák, “Kendisinin keyfi yerindeydi, belgeyi aldı ve teşekkür etti” diye ekledi.
Uluslararası ün kazanmış kurgu kitapların yazarı Kundera, 1950 yılında “antikomünist faaliyetler” nedeniyle Çekoslovak [Komünist] Partisi’nden ihraç edilmişti. Yazar, yetkililerin gözünde bir nefret simgesine dönüşmüş ve sonunda 1975 yılında Fransa’ya kaçmıştı. 1979 yılında Çek vatandaşlığından çıkarılmış, iki sene sonra Fransız vatandaşı olmuştu.
Kundera’nın aralarında Varolmanın Dayanılmaz Hafifliği ve Gülüşün ve Unutuşun Kitabı’nın da olduğu en bilinen eserleri Fransa’da kaleme alındı ve 80’lerin sonuna dek ülkesinde yasaklıydı. 1988 tarihli romanı Ölümsüzlük, yazarın Çekçe kaleme aldığı son romanı. Kundera o zamandan beri, en yakın tarihlisi 2014’te yayımlanan Kayıtsızlık Şenliği olan dört Fransızca roman yazdı.
Kundera’ya vatandaşlığının iade edilmesi düşüncesi uzun zamandır Çek yetkililerce dile getiriliyordu. Başbakan Andrej Babiš, 2018 yılının Kasım ayında Paris’te en sevdikleri restoranda yapılan üç saatlik bir görüşmede yazarın ve eşi Vera’nın vatandaşlıklarını iade etmeyi teklif ettiğini açıklamıştı.
Adı sık sık Nobel Edebiyat Ödülü için geçen Kundera’yı “Çek, Fransız ve dünya edebiyatı efsanesi” olarak tanımlayan Babiš, o dönemde “Benim için büyük bir onurdu” diye yazmıştı. Babiš, Kundera çiftini Çek Cumhuriyeti’ne davet ettiğini ama romancının kesin bir yanıt vermediğini söylemişti.
Kundera bu günlerde gözden uzak bir hayat sürüyor ve muhabirlerle asla görüşmüyor. Kaçmasının ardından memleketini ilk defa 1996 yılında ziyaret eden Kundera’nın Çekya’ya birkaç kez daha gittiği ama kimliğini gizleyerek seyahat ettiği söyleniyor.
Kundera, 1984 yılında New York Times gazetesine verdiği bir röportajda ev düşüncesinin kendisi için “son derece muğlak bir şey” olduğunu ifade etmişti.
“Bazen ev kavramımızın son kertede bir illüzyon, bir mit olup olmadığını düşünüyorum. Bu mitin kurbanları olabilir miyiz diye düşünüyorum. Köklerimiz olmasına dair düşüncemizin –d’être enraciné–[1] tutunduğumuz bir kurgudan ibaret olup olmadığını düşünüyorum” diyen Kundera, “Fransa’da bir mülteci gibi veya -işe bakın ki- kitap yazan sıradan bir insan gibi” yaşamak arasında bir seçim yaptığını eklemişti.
Kundera, “Fransa’daki hayatımı gerçek bir hayat olarak değil de bir ikame, bir yedek hayat olarak mı göreceğim? Kendime şöyle mi diyeceğim: ‘Senin gerçek hayatın Çekoslovakya’da, yaşlı hemşerilerinin yanında.’ Yoksa Fransa’daki -burada, gerçekten olduğum yerdeki- hayatımı gerçek hayatım kabul edip dolu dolu yaşamaya mı çalışacağım? Ben Fransa’yı seçiyorum” demişti.
Kundera, 2008 yılında Çek Ulusal Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüş fakat ödülü almak üzere ülkesine gitmemişti. 2009 yılında ise kendisine 1929 yılında dünyaya geldiği Brno şehrinin fahri vatandaşlığı verilmiş fakat yazar Fransa’da kalmayı tercih etmişti.
Kundera aynı yıl, Brno’da eserleri hakkında düzenlenen bir konferansa katılmayı reddetmiş, konferansı düzenleyenlere, etkinliği esprili bir dille “nekrofil partisi” olarak tanımlayan bir mektup göndermişti.
Etkinliğin açılışında okunan mektupta Kundera kendisini Fransız bir yazar olarak betimlemiş ve kitaplarının Fransız edebiyatı kapsamında değerlendirilip kitapçılarda bu şekilde tasnif edilmesi gerektiğine ilişkin ısrarını ifade etmişti.
Kaynak: The Guardian, 3 Aralık 2019
Çeviren: Çağla Taşkın
[1] Fr. kök salmış olmak, yerleşik olmak