Fransız yazar Marcel Proust, 13 yaşındayken bir hatıra defteri alıp içindeki İngilizce soruları cevaplayarak arkadaşı Antoinette Faure’a doğum günü armağanı olarak verir. Benzer bir anketi, 20 yaşındayken de cevaplar. Bu iki anket Proust öldükten birkaç yıl sonra yayımlanır, soruların çoğu zaten aynı olduğundan literatüre “Proust Anketi” olarak geçer.
Sizi en çok üzecek olay.
Kadın cinayetleri. Tecavüz haberleri. Sevdiğim biriyle artık muhabbet edemeyeceğimi bilmek.
Nerede yaşamak isterdiniz?
Dere kenarında bahçeli bir evde.
Yaşayabileceğiniz en mutlu an.
Son bir senemin kabus olduğunu söyleseler çok sevinirim.
Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?
Kasıtlı yapılmayanları.
En sevdiğiniz erkek karakter.
İnce Memed.
En sevdiğiniz kadın karakter.
Tante Rosa.
Tarihteki favori kahramanlarınız.
Mahzuni Şerif, Ayşe Şan, Ingeborg Bachmann, Tapduk Emre.
Gerçek hayatta favori kadın kahramanınız.
Latife Tekin.
En sevdiğiniz ressam.
Modigliani.
En sevdiğiniz müzisyen.
Ciwan Haco.
Bir erkekte en beğendiğiniz özellik.
Erkeklik tanımlarını sorgulaması.
Bir kadında en beğendiğiniz özellik.
Kendi olarak yaşayabilmesi.
En sevdiğiniz erdem.
Dayanışma.
Yapmaktan en mutlu olduğunuz iş.
Mardin’in ara sokaklarında müzik dinleyerek gezinmek ve çocuklarla vakit geçirmek.
Kimin yerinde olmak isterdiniz?
İstemezdim.
Arkadaşlarınızda hangi özellikler olmasını istersiniz?
Serserilik. Doğal oluş. Anlayışlılık.
Kendinizde gördüğünüz en temel eksiklik.
Eksiklik mi desek bilemiyorum ama gün akışına önceden ayar veremem, dengesizim ve ruh halim çok değişken.
En sevdiğiniz renk.
Mavi.
En sevdiğiniz çiçek.
Papatya.
En sevdiğiniz kuş.
Bana hediye edilen bir Muhabbet kuşu vardı. Onu çok sevmiştim.
En sevdiğiniz yazar.
Şule Gürbüz.
En sevdiğiniz şair.
Ingeborg Bachmann.
Tarihte en sevmediğiniz karakter.
Hitler ve bu gibiler.
En çok isteyeceğiniz özellik.
Görünmezlik.
Nasıl ölmek istersiniz?
Kimseler görmeden sessizce.
Hayattaki sloganınız.
Slogansızım.
Şu anki ruh haliniz.
“bazen atlamak istiyorum kendimden aşağıya.” en çok da bu ara, kötüyüm.
Benim iç sesim Meryem Coşkunca