çağın özbilgi
Çağın Özbilgi

pencereyi aç, odanda salkım salkım salınsın–
yüzüm! üşüsün. düşün, kalbindeki çığlığın yalnızlığını düşün
insan! ölüm üzerine ne kadar sığ, ne kadar derin?
dağlarına kurulmuş çadırıyım –gözlerinin
bantları dalgalanan çerçevenin cici künyesi
gördüğün ya da gömdüğün kadarım işte! bir içim sus
dudaklarına dokunup kaçan sincap kadar mahcupsun

konuş benimle. ama önce! sesindeki kanı sil

kâhinsin. uzun soluklu yağmurlardan bahsedersin –hep
güneş gibi yanan, ay gibi doğan günlerden
yakarışındaki ikilemin ikiziyim! avucundaki yok oluş
yüzümü yüzünle ört! ve gözlerindeki çadıra sok
uçurumlar doğuran evleri vardır –her canın
korkunç, çirkin ve eklem yerleri kırılgan
anılarımda öten kuş! yemişlerin sağlığınca diri
davran! sırtını çağa daya. uyu – uyan / doğrul – yaz
çiçek pazarına bırakır gibi bırak içini toprağıma

insanları anlat bana. ama önce! sesindeki kanı sil. 

Çağın Özbilgi