Adsız
Olcay Özmen

Onu oraya ben çıkardım.
Onu oraya çıkarmakla kalmayıp, onu oradan ben aldım.
Onu oradan alınca, orada değildi artık. Olmayan yerimdeydi,
Onu oradan çıkarınca, yetinmeyip alınca.
Üşüdüğünü zannettim önce, olmayan yerimden olana bakınca.
Zannettim mi, sandım mı?
Fizikle dalga geçtiğimi düşünürken, sarakaya alınanın ben olduğumu anlamam
Çok uzun sürmedi.
Sürmedi ve onu oradan aldılar.
Alanları tespit ettim.
Tespit ettiğimi düşündürdüler.
Bu da olduğunu düşündüklerimin yansımasıydı.
Kocaman yanıldım.
Yanlış yaptım.
Gitmemiş olsaydın buradan, hala burada olduğunla avunurdum.
Avuçlarımı ovar, bileklerime baş parmağınla bastırırdın eskiden yaptığın gibi.
Üşüsem de geçerdi hemen.
Geçtiğini düşünürdüm avunmayı bilebilseydim.
Çıkardığını alsaydım, gitmeyecek, tüm bunları yazmamış olacaktım hem.
Yazılmamasını yeğlerdim bir de.
Onu senden almasaydım üşür müydün, diye yazmışsın sandıklarıma.
Evet, almasaydın, üşümez, avuçlarımı ovmazdın.
Zorlanmazdım bu havalarda.
Zor, evet, gitmezdim, almasaydın.

Olcay Özmen