Yehuda Amihay (1924–2000) İsrail Savunma Kuvvetleri’nin bir mensubu olarak Altı Gün Savaşı olarak bilinen 1967 Arap-İsrail Savaşı’na katılır. Bu savaşta İsrail, Mısır, Irak ve Ürdün’ü altı gün içerisinde hezimete uğratır. Nihayetinde Arap dünyasına hayal kırıklığı hâkimken İsrail toplumunun büyük bir kesimi, Tevrat’ta bahsi geçen Büyük İsrail hülyalarına dalar. Bu ortam içerisinde Amihay savaştan bir süre sonra “Vahşi Barış” adlı şiirini kaleme alır ve yaklaşık 25 yıl sonra Filistin Kurtuluş Örgütü ile İsrail arasında 1993 yılında imzalanan Oslo Barış Anlaşması resepsiyonunda bu şiiri okur.

Vahşi Barış
Ne bir silah bırakma,
ne de bir kurt ve kuzu tasavvuru bu,[1]
başka bir şey,
heyecanı dinen bir kalpteki gibi:
Konuşmak için sadece büyük bir yorgunluk hakkında.
Biliyorum öldürmenin elimden geldiğini,
bu yüzden yetişkinim.
Göz açıp kapamayı, anne, demeyi bilen bir tüfekle,
oynuyor oğlum.
Barış
kılıçları saban demirine dönüştürme kargaşası yaşanılmadan,[2] tek kelime edilmeden, ağır damgaların sesi duyulmadan; bırakın olsun
üstte hafif, beyaz tembel bir köpük gibi.
Yaralara bir istirahat,
kısacık.
(Yetimlerin çığlığı aktarılıyor nesilden
nesile, bayrak yarışındaki gibi; sopa yere düşmeyecek).
Bırakın olsun
kır çiçekleri gibi,
ansızın bu toprağın bir ihtiyacı:
Vahşi barış.
Yehuda Amihay
İbranice aslından çeviren: Alper Sarıbaş
[1] Onun döneminde kurtla kuzu bir arada yaşayacak… (Yeşaya 11: 6).
[2] …İnsanlar kılıçlarını çekiçle dövüp saban demiri, mızraklarını bağcı bıçağı yapacaklar… (Yeşaya 2: 4).