Nitelikli yayıncılık yapma uğraşında olan yayınevlerini daha yakından tanımak için başlattığımız dizimizde konuğumuz Yedi Yayınları Yayın Yönetmeni Mahir Koçak ve Editör Naz Yıldız.

Yedi Yayınları ne zaman ve nasıl kuruldu?

Yedi’yi 2019 yılının mart ayında, Ankara’da kurduk. İlk kitabımızı ise aynı sene eylül ayında çıkardık. Sektörde bir tecrübemiz olmaksızın romantik denebilecek saiklerle giriştik bu işe. Birçok kişiden yayıncılığın zor ve kazançsız olduğu uyarısını aldık. Hatta bir tanıdığımız “para batırmanın saygın bir yolu” olarak bile tanımlamıştı. Ama şansımızı denemek istedik yine de. 

Hulki Aytunç’un “yeni” yazarlara sorduğu gibi soralım: Yayıncılık dünyasında nasıl bir eksiklik gördünüz ki Yedi Yayınları’nı kurmaya karar verdiniz? Bununla bağlantılı olarak, yayınevi politikanızı nasıl tanımlarsınız?

Gördüğümüz bir eksiklik üzerine değil, daha ziyade kafamızdaki iyi kitap, iyi kapak (kapaklarımızı tasarlayan Naz Yıldız sayesinde), iyi baskı kalitesi, iyi çeviri fikrini somutlaştırmak adına yola çıktık aslında. Kitapları birer nesne olarak da seviyoruz. Hem klasik diyebileceğimiz telifsiz eserler hem de çağdaş romanlar arasında gözden kaçanları ama değerli olanları, bir okur olarak bizi heyecanlandıranları yayımlamayı istiyoruz. Henüz yolun başındayız, heyecanımızı muhafaza ederek, özenli ve istikrarlı bir şekilde yaptığımız şeyi sürdürmek istiyoruz. 

Piyasa koşullarının çetin olduğunu biliyoruz. Karşılaştığınız başlıca zorluklar neler? Bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?

Bir buçuk senelik kısıtlı tecrübemizde yayıncılık piyasasındaki hemen hemen tüm aktörlerin -çevirmenler, yayıncılar, dağıtımcılar- zorluklardan şikayetçi olduklarını gördük. Ancak bir yandan da -bizim gibi- yeni yayınevleri kurulmaya devam ediyor. Dolayısıyla bu işin tüm zorluklara karşı bir cazibesi olduğu aşikâr. 

Biz ilk başlarda çeviri ile ilgili problemler yaşadık. Sonrasında dağıtımla ilgili problemlerimiz oldu. Ancak biz piyasayı tanıdıkça, insanlar da bizi tanıdıkça bu problemler biraz daha azalmaya başladı. Bunun dışında da Türkiye’nin son zamanlardaki değişmez gündemi ekonominin yarattığı zorluklar var elbette. Tabii ayrıca işin gereği olarak peşin yapılan masrafların vadeli olarak tahsil edilmesinin yarattığı zorluklar var. Bunlarla da zamanla kendimize piyasada bir yer edinerek başa çıkabiliriz diye umuyoruz.

Yayınevinize dosya göndermek isteyen yazarların bilmesi gerekenler neler?

Yalnızca çeviri edebiyata yöneldiğimiz için maalesef yeni dosyaları kabul edemiyoruz. En azından bir süre bu şekilde devam etmek istiyoruz.

Önümüzdeki dönemde yayımlamayı düşündüğünüz kitaplar hakkında bilgi verir misiniz?

İlerleyen dönemde de şu âna kadar sürdürdüğümüz çizgide devam etmeyi planlıyoruz. Bu sene yayımlamayı düşündüğümüz kitaplardan bazıları, Evelyn Waugh’dan Scoop, daha önce Kaplumbağa Günlüğü’nü bastığımız Russell Hoban’dan Riddley Walker ve Steve Erickson’dan Zeroville. Ayrıca çevirisi bulunmayan klasik romanları basmaya da devam etmek istiyoruz. 2022 yılında ise Peter Carey ve William Boyd gibi yazarların daha önce çevrilmemiş eserlerini basmayı hedefliyoruz.