
duyduğum nefes ritimlerini
senden aşağı konuşuyorum
alacaklı fitil
eriyen mumdan
hem yaşam ne çok suya dökülürken
hem bağrımda üşüyen alaz
devirirken gözlerimi
saate taktığım salyangoz kabuğum
ucunda sen labirent
zaman yabancı dilim, geçmiyor
bir başka ülke yüzünün sol yanı
sağ yanın merhaba mavisi
hem yaşam ne çok ay ışığı
hem güneşi yakarken içim
son akşam yemeğine boyanması gecenin
ben uzun yolum, bekleme
şarkıların adı konur
bir kız çocuğu karıncalara
basmamayı öğrenir bağrımda
ruh-ı revanım
firengistanı boynumda levha olarak
hem başımızda altı yıllık saltanatı
hem dökülürken ellerimiz yerlere
hoş kalacaksın
bu bir emirdir, diyor kalmalar
Mehmet Sezgin Sarı
Tebrikler Mehmet bey. Hediye ettiğiniz imgeler güzeldi.