InDaGroove, ressam Mansur Tansu’nun 4 yıldır üzerinde çalıştığı bir proje. Projede, metal yüzeyler üzerine farklı oyma teknikleriyle oluşturulan düzenli-düzensiz yivler ve bu yiv hatlarından alınan sesler serginin ana meselesini oluşturuyor.

YİV: GROOVE / GRAVURE /

‘Yiv’ sözcüğünde garip bir derinlik var. En sondaki ‘v’ meselâ. İnsanı içine çeken bir vadi.

İnsan belleğine, enlemine-boylamına-verevine-düzüne açılmış Hendek-Çizgi’lerden oluşmuş bir vadi.

Mesele şu: Üzerine resim yapılan zeminin bir belleği var mıdır? Resim yaparken yüzeyin belleğine pentür dışında başka bir şeyler kaydediyor olabilir miyiz? Özellikle metal yüzeylerle çalışırken, kasıtlı ya da kasıtsız, oraya bir kayıt düşüyor olabilir miyiz?

Diğer bir mesele de şu: Oraya, zemine bir kayıt düşebiliyorsak eğer, o kaydı duyabilir miyiz? Metal zeminin belleğine kaydetmiş olduğumuz sesi, tekrar duyulabilir hale getirebilir miyiz?

Metal zeminde, zamana kaydedilmek üzere oluşturulmuş bir tür Hendek-Bellek. Hendek-Bellek’e derinlemesine kazınmış sesleri oradan geriye almak, duymak mümkün.

Bakabildiğimiz ve dokunabildiğimiz şeyleri duymaya başladığımızda algımıza yeni bir parametre daha ekleniyor, gidişat bozuluyor, denklem yeniden oluşuyor. Metal yüzeydeki sesi duymaya başladığımızda, boyutlar üçü aşıyor. Daireyi oluşturan yivler ve her bir yivden gelen sesin biçimi yeni bir n-boyut ortaya çıkarıyor. Artık gördüğümüz ‘şey’ sesli bir kompozisyon. John Berger’in Görme Biçimleri’nin yanına eklenmiş yeni bir ‘Duyma Biçimi’.

PAINT & SOUND INSTALLATION on STAGE PROJECT

InDaGroove sergisinin ses yerleştirme ayağını oluşturan sahne performansında, metal yüzeyler üzerine akrilik boya ve farklı oyma teknikleriyle çalışılan groove’lardan alınan metronomik sesler canlı olarak seyirciye yansıtılıyor. Ayhan Öztoplu (Davul), Volkan Hürsever (Bas) ve (Saksafon) Engin Recepoğulları’ndan oluşan Trio, DJ setten gelen Synth katkılarıyla altyapıya eşlik ediyor. Performans yaklaşık 50 dakika sürüyor.

Projenin resimlerden ve videolardan oluşan ana sergisi 14 Ağustos 2021 Cumartesi günü Alaçatı ART Z Gallery’de genel gösterime açılacak.

Mansur Tansu Gülaydın

Mansur Tansu GÜLAYDIN. 1965, İzmir. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü mezunu. Resme afiş tasarımıyla başladı. Uzun yıllar tiyatro afişleri tasarladı. Mengü Ertel atölyesinde çalıştı. Bu dönemde afiş üzerine hazırladığı “Afiş ve Alıcı Arasındaki Sosyal Psikolojik ve Sanatsal İletişim Biçimi” başlıklı tezini tamamladı. 1988-2017 yılları arasında birçok ulusal ve uluslararası reklam ajansında Yaratıcı Yönetmen olarak görev aldı. Halen PlatinCo’da CCO olarak çalışıyor.

2014 yılında İstanbul Armutlu’da farklı sanat disiplinlerinin bir arada üretilebildiği Antidot atölyesini kurdu. 2016 yılında aynı yıl Antidot Art Loft’u Maslak AOS 9. Sokak’a taşıdı.

2010-2017 yılları arasında İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde müfredatını Prof. Dr. Nuri Bilgin ile birlikte hazırladığı “Kavramsal Düşünme Metodolojileri” adlı dersi verdi.

İzmir Karaburun-İnecik Köyü ve İzmir-Alsancak’taki atölyelerinde metal yüzeyler üzerinde karma teknik çalışmalarını sürdürmektedir.

Çalışmalarında, inşaat ve profesyonel kullanım için üretilmiş yağlı boyalar, matbaa boyaları ve metaller kullanıyor.

Çeşitli üniversitelerin ve bağımsız oluşumların içerisinde İletişim, Güzel Sanatlar, Mimarlık, Moda Tasarımı öğrencilerine Kavramsal Düşünme Metodolojileri dersleri veriyor.