İnternet kitapçılarının artışı, okurların kitaplarını bu sitelerden almaya başlamasıyla birlikte kitabevlerinin, sahafların da değiştiği, dönüştüğü bir gerçek. Kimi okur hâlâ sadece kitabevleri ve sahaflardan kitap alırken kimi okur da tam tersine, sadece internet kitapçılarından alışveriş yapıyor. Elbette iki kanaldan yararlanan okurlar da var.

İnternet kitapçıları daha uygun fiyatlar, indirimler mi sunuyor okura? Peki, kitabevleri bu ortamda nasıl ayakta kalıyor? Söyleşiler, imza günleri mi düzenliyorlar? Kitaba dokunmadan, görmeden, sayfalarını karıştırmadan satın almayan okurların ilk tercihleri hâlâ kitabevleri mi? Yoksa bu bir nostalji öğesi mi artık?

Bu sorular etrafında, varsa sorunlarını dinlemek ve kitabevlerini, sahafları tanımak için bu diziyi başlatmış bulunuyoruz.

Konuğumuz, Tarsus’ta bulunan Antik Sahaf Kitabevi’nden İsmail Kün.

Antik Sahaf Kitabevi’ni ne zaman açtınız? Başlangıçtaki motivasyonunuz, amacınız, niyetiniz neydi?

Kitabevini 97’nin son aylarında açtık. O zaman okuma heveslisi gençlerdik. Tek motivasyonumuz gençliğimiz ve heveskârlığımızdı. Okuyandan öğrenmeye, okumayana taşımaya çalıştık. Yıllar bu uğraşı ile geçti.

Hayatın her alanında artan dijitalleşmeyle birlikte internet kitapçılığının da geliştiği aşikâr. Hemen her gün bir internet kitapçısının indirim haberine uyanıyoruz. Bu durum sizi nasıl etkiliyor? Rekabet etmekte zorlanıyor musunuz?

Tabii ki zorlanıyoruz. Akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte, işlerimizin eskisi gibi sürmeyeceği anlaşılıyordu. Alıştığımız tedarik sürecinin hızlanması ve her çıkan yeni kitabı okurdan çok daha önce görmemiz ve tedarikini yapmamız gerekiyordu. O yıllarda öncelikle işlerimizde teknoloji imkânlarından (bilgisayar, internet vs.) yararlanmaya başladık. Teknoloji imkânlarını öğrenip uygularken de sosyal medya uygulamalarıyla tanıştık. Tam da sosyal medya olanaklarından yararlanmaya başlamışken karşımıza bu sefer uluslararası e-ticaret firmaları çıktı. Bu firmaların var olan e-ticaret ağına eklemlenmesi ile öldürücü rekabet başladı. Bu ortamda sürmekte olan aşırı indirimler ile nasıl başa çıkabiliriz bilmiyorum. Biraz etraflıca düşündüğümde ise, çıkması muhtemel “Yazılı kültürü koruma yasası” bilinen adıyla “Sabit fiyat yasası”nın da yakın zamanda tam çözüm olamayacağı gerçeğiyle baş başayız gibi geliyor bana.

Kitabevinizde söyleşi ve imza günleri düzenliyor musunuz? Okurun internet kitapçılarında bulamayacağı, karşılaşamayacağı neler var Antik Sahaf Kitabevi’nde?

Evet, sıkça imza günleri, yazar-okur buluşmaları düzenlemekteyiz. Okur, öncelikle bu buluşmaları sadece bizim gibi kitabevlerinde bulabilir. İnternetten kitap satın alan okurlar öncelikle bildiklerini, sonra kendilerine sunulanı alırlar. Sıkça ve çok miktarda alım yapan okurlar ise mağazanın stok sorunu ve lojistiğin geç sağlanması nedeniyle bir e-ticaret mağazası yerine Antik Sahaf gibi bağımsız kitabevlerine gelmelidirler. Biz bağımsız kitapçılar sürekli ve birden fazla dağıtım şirketiyle çalıştığımız ve görece az olan iş yoğunluğumuzla tedarikte daha hızlı olabiliyoruz.

Bunun yanında okurdan öğrenip başka okura aktarma yeteneğimizle Antik Sahaf gibi bağımsız kitapçılar aynı zamanda bir “kitap ve okuma danışmanı” gibidirler. E-ticaret mağazaları nezdinde “müşteri 1, 2” diye nitelenen okur, bizler gibi bağımsız kitapçılara geldiklerinde “Ahmet Bey”dir, “Fatma Hanım”dır. Ve dahi bizlere gelen okurlar bütün bunların dışında samimi, güler yüzlü hizmet ile karşılaşırlar.

İnternet üzerinden kitap satışı yapıyor musunuz?

İnternet üzerinden kitap satışı yapıyoruz. Fakat gerek rekabet ettiğimiz diğer e-firmaların öldürücü indirimleriyle başa çıkamayacağımızdan ve gerekse de işin merkezine yani İstanbul’a uzak oluşumuzdan bu konuda pek başarılı olamayacağımızı düşünüyorum. Hatta bütün bunların dışında bir internet mağazasının kullandığı teknolojinin sağlanması ve geliştirilmesi konusunda ve sermaye sağlanması bakımından, hâlihazırda bu işi yapan firmaların seviyelerine ulaşamayacağımızı düşünmekteyim.

Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?

Pandemi sürecinde öncelikle yeni hizmete açtığımız kafeyi kapatmak zorunda kaldık. Burada görevli arkadaşlarımız maalesef işsiz kaldı. Kitabevimizi kapatmadık fakat mesai saatlerimiz kısaldı, hafta sonları açamadık. Uzun yıllar ertelediğimiz internet sitemizi hayata geçirdik. Evlere kitap servisi hizmeti verdik.

Nasıl bir müşteri profiliniz (yaş, cinsiyet gibi) var? Bu profilde değişimler gördüğünüz zamanlar oluyor mu?

Genellikle gençlerin ve kadınların yoğun olduğu bir okur profilimizden söz edebiliriz. Açıldığımız günden beridir de böyle.

Geleneksel kitapçılığın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hâlihazırda var olan sorunlarla baş edemeyen, bu sorunlar ile baş edebilmek ve yaşanan olumsuz bir duruma karşı eylem geliştirebilecek örgütlenmeyi bile başaramayan bizlerin, geleneksel, bağımsız kitapçılığın bir gelecek düşü olduğunu sanmıyorum. Mesleğe başladığımda yani 23 sene önce ülkemizde 10 bin küsur olan bağımsız kitapçı sayısı günümüzde sanırım 300 dolaylarında.

Yaşadığımız ve beklediğimiz krizler karşısında, esnaf zihniyeti ile günü kurtarmayı hedeflerken kitap gibi ekonomik kârlılığı olmayan bir ürünün yanında başka bir ürün veya ürünler bulundurarak bir süre daha dayanabiliriz sanırım.