Nitelikli yayıncılık yapma uğraşında olan yayınevlerini daha yakından tanımak için başlattığımız dizimizde konuğumuz, Livera Yayınevi Yayın Yönetmeni Kerem Işık.

Livera Yayınevi ne zaman, kimler tarafından kuruldu?

Livera resmi olarak Nisan 2021’de Merve ve Serkan Bahçekapılı tarafından hayata geçirildi. İzmir’de açılacak olan İstinye Park AVM’de bir kitabevi olarak yola çıkılmışken aileye bir de yayınevi katıldı. Hoş sohbeti ve edebiyata dair bilgisiyle yıllardır arkadaşı olmaktan mutluluk duyduğum Hakan Tuncer kitabevi kısmına, ben de yayınevi kısmına geçince Merve Hanım’la birlikte harika bir ekip olduk.

Hulki Aktunç’un yeni yazarlara sorduğu gibi soralım: Yayıncılık dünyasında nasıl bir boşluk ya da eksiklik gördünüz ki Livera Yayınevi’ni kurmaya karar verdiniz? Bununla bağlantılı olarak, yayınevi politikanızı nasıl tanımlarsınız?

Livera’nın yola çıkmasının altında yatan düşünce “şurada şöyle bir boşluk var, hemen oraya yönelelim” gibi bir tacir yaklaşımı değil elbette. Kaldı ki kim ne yaparsa yapsın yayıncılık dünyasında her daim bir boşluk ya da eksiklik olacaktır zira aynı zamanda birer okur olarak çok iyi biliyoruz ki ömür boyu hiçbir şey yapmayıp sadece kitap okusak bile okumayı isteyeceğimiz yeni kitaplar ya da farkında olmadan ıskaladığımız başyapıtlar mutlaka olacaktır. Bizim Livera’da yapmak istediğimiz, her şeyden önce kitaplara tutkuyla bağlı okurlar olarak okumaktan keyif aldığımız kurgu ve kurgu dışı eserleri Türkçeye kazandırmak şeklinde özetlenebilir. Tarihin akışı düşünüldüğünde insan yaşamı çok kısa ve bu kısacık yaşamlarımızı içinde geçirmekten mutluluk duyacağımız bir dünya kurmanın yolunun kitaplardan ve okumaktan geçtiğine yürekten inanıyoruz. Dil, din, milliyet, cinsiyet ve daha nice kavrama dair zihinlerdeki sınırların ancak edebiyat aracılığıyla alaşağı edilebileceğini düşündüğümüzden yayımlayacağımız her kitapla bu çabaya katkı koymayı hedefliyoruz. İçinde yaşadığımız dünyayı, parçası olduğumuz zaman dilimi esnasında cennete de cehenneme de çevirmek bizlerin elinde. Sloganımız da bu düşüncenin bir yansıması: Şimdi ve Burada! Biz içinde yaşamayı arzuladığımız dünyayı şimdi ve burada kurma çabasına kitaplar aracılığıyla el vermeyi seçiyoruz. Yayın politikamız da aslında bu düşüncenin yansıması olarak düşünülebilir. Üzerinde düşündüğümüz tüm bu meselelere dair bize yakın coğrafyalardan yazarların kurgu eserlerine ağırlık vermeyi hedefliyoruz. Dili yuva edinen göçmen yazarlar, dil aracılığıyla yepyeni dünyalar inşa eden genç yazarlar ve daha niceleri… Kurgu eserlerin yanı sıra yine benzer meseleler etrafında dolaşarak düşünce dünyamızı genişletmeyi hedefleyen kurgu dışı eserler de yayın listemizde yer alıyor ve almaya devam edecek.

Piyasa koşullarının çetin olduğunu biliyoruz. Karşılaştığınız başlıca zorluklar neler? Bunlarla nasıl mücadele ediyorsunuz?

En büyük zorluk elbette ki her geçen gün katlanarak artan maliyetler. Hemen her şeyin dövize endeksli olması da durumu kolaylaştırmıyor tabii. Daha yolun çok başındayız ve bu zorlukları aşmak için istikrarlı yayın çizgimizden taviz vermeden okurların zihinlerinde “ne yayımlasalar okurum” düşüncesini filizlendirmek tek gayemiz.

Yayınevinize dosya göndermek isteyen yazarların bilmesi gerekenler nelerdir?

Livera’da –en azından şimdilik– yalnızca çeviri kurgu ve kurgu dışı eserler yayımlayacağız. İlerleyen süreçte bu durum değişebilir elbette ancak şu an için telif eser dosyası almıyoruz.

Önümüzdeki dönemde yayımlamayı düşündüğünüz kitaplar hakkında bilgi verir misiniz?

Çok yakında ilk kitabımız yayımlanıyor. Velibor Çoliç’ten “Ederlezi”. Azlan adındaki Roman müzisyenin 20. yüzyıldan 21. yüzyıla uzanan ve üç ömre yayılan hikayesini anlatıyor. 2014 senesinde yayımlanan ve aynı yıl Brive Edebiyat Ödülü’nü kazanan Ederlezi, yazarın çokça ilgilendiği sürgün teması etrafında şekilleniyor. Sonrasında Sabri Gürses çevirisiyle Rus bir göçmen yazar olarak Paris’te yaşamış Gayto Gazdanov’un “Uçuş” adlı romanı geliyor. İlk kurgu dışı kitabımız Prof. Dr. Seyla Benhabib’den “Sürgün, Vatansızlık ve Göç”ün de çeviri süreci tamamlanmak üzere. Andre Aciman otobiyografisi ile, genç yazarlardan Helen Oyeyemi ile Azareen Van der Vliet Oloomi yeni romanlarıyla yayın programımızdaki kitaplardan bazıları. Ayrıca GDR döneminin başyapıtlarından kabul edilen Werner Bräunig’in “Rummelplatz” adlı eseri de çevirisi devam eden yayınlarımızdan. Diğer heyecan verici eserler de okurlara sürpriz olsun diyelim…