Ali Karaduman

Elimden her iş gelir duvar yaparım taş yontarım çiçek dikerim düşünürüm bir de
Yürüdüm bozuk kaldırımlar çamurlu patikalar otlar yağmurlar arasından
Göğü bozuk bir dünyaya vardım
Bulsam başka bir gök başka bir mümkün gözlerimle sıkıca tutunacağım

Elimden her iş gelir duvar yaparım taş yontarım çiçek dikerim düşünürüm bir de
Kollarım koptu ellerime düştüler ben bir günebakanı ağzından öptüm
Üç kuruş beş kuruş boş geçmeyin abiler
Ben bu devletin muhtelif taşeronlarını barış tüfeğimle vuracağım

Elimden her iş gelir duvar yaparım taş yontarım çiçek dikerim düşünürüm bir de
Baş ağrılarını uykusuz içkileri temiz çamaşırları aynı eksen üstüne katladım
İşte o zaman yasaklandı ıhlamur kokulu çocuklara izinsiz gösteri ve top sektirmeler de
Uçsam varsam yedi gök kubbenin üstünde bir dizimi çekip otursam
Belki biraz soluk alırım

Elimden her iş gelir duvar yaparım taş yontarım çiçek dikerim düşünürüm bir de
Ölüm biraz çürür biraz da toz kaldırır
Düşlerinde birkaç kişinin üç bilemedin beş yıl anım kalır
Sonra çekilir tinim yavaşça süzülür kapıdan ve siz artık beni göremezsiniz
Artık beni göremezsiniz

Elimden her iş gelir duvar yaparım taş yontarım çiçek dikerim düşünürüm bir de
Bu dünyada yeri yok akan suyun, sesi çocukların, barışın bir de
Kurutulmalı akan su vurulmalı çocuklar ve barışın canı cehenneme
Bundan böyle ya ölümün müziğini çalsın yalnız mor çanlar
Ya da biz bulalım başka bir mümkünü umudun ve öfkenin ekseninde

Ali Karaduman