Pandemi nedeniyle son bir buçuk yıldır ev içlerine tıkılan ve çevrimiçi eğitime devam eden çocuklar, bu öğrenim yılında yeniden okullarına döndü ve ilk ara karnelerini aldı. Tam zamanlı yüz yüze eğitime başlamak, gün boyu maskeyle öğrenim görmek, uzayan okul saatleri, evde geçirilen sürenin kısalması, ders ve ödev yükünün artması… Tüm bunların yanı sıra kendilerini virüsten koruma çabası… Çocuklar duygusal olarak belki de hiç olmadıkları kadar zorlandıkları bir sürecin içinden geçiyor ve yeniden uyumlanmaya çalışıyor. Bununla beraber rekabet, okul sınav sonuçları üzerinden yürüyen yarış, merkezi sınavlara yönelik yoğun çalışma kaldığı yerden devam ediyor. Başarı ve başarısızlık, karneler ve sınav sonuçları aracılığıyla ilan ediliyor. Alınan eksik puanlar çocuklar nezdinde nereleri güçlendirmeleri gerektiğine dair bir uyarı olarak görülmüyor. Başaramama kaygısı, sınavlardan korkmak, ödevlerden bıkmak gibi sonuçlar doğurmayı sürdürüyor.

Bu yazıda amacım, sistemi eleştirmek, ödül ceza yöntemini yermek ya da “Peki ya öğrenmenin, merak etmenin heyecanına ne oldu?” diye sormak değil. Enerjinizi verimsizce, olumsuz, eksik yanlarda tutarak çocuklarınızda bu inanışları daha da köklendirmenizi istemem. Çünkü nöropsikolojik çalışmalar, verilen mesajların bizi şartlandırdığını, çalışmalarımızı, dünyayı algılayışımızı belirlediğini, davranışlarımız ve gerçekliğimiz üzerinde sonuçları olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla davetim, başınızı başka bir yöne çevirmeniz için. Bir çocuk kitabı aracılığıyla çocuklarınıza okul hayatında başarının temelini oluşturan beceri ve alışkanlıkları kazandırmak için basit ama etkili stratejiler göstermeye, bunları birlikte uygulamaya var mısınız? Umarım, cevabınız evettir çünkü çocuklara başarmanın, kendi gelişimini izlemenin hazzını verebildiğimizde, öğrenmenin, merak etmenin kendiliğinden geleceğini, bu sayede okula, ödevlere, sınavlara bakış açılarının değişeceğini, kaygı ve stres seviyesinin düşeceğine canı gönülden inanıyorum.

Ada’nın Planı Okuyan Koala Yayınevi tarafından yayımlanmış, APA (Amerikan Psikoloji Derneği) onaylı bir resimli kitap. Kitabın alt başlığı “Ödev Yapmak ve Düzenli Olmak Aslında O Kadar da Zor Değil.” APA, binlerce araştırmacı, eğitimci, klinisyen, danışman ve öğrencilerle bilimsel çalışmalar yapan dünyanın en büyük psikoloji topluluğu. 1997 yılından itibaren bünyelerine kattıkları Magination Press aracılığıyla 4-18 yaş arası çocuk ve gençlere, büyüme dönemlerinde karşılaştıkları okul yaşantısı, korkular, dikkat eksikliği, depresyon, öfke ve kızgınlık gibi zorlu duygularla başa çıkma, yeni kardeşin doğumu, boşanma, yas gibi kayıplarla ilgili resimli kitaplar sunuyor. Çocukları bu konuyla ilgili bilgilendiriyor, günlük yaşamlarına adapte edebilecekleri pratik çözüm önerileri sunuyor. Hikâyelerin sonunda yer alan “Ebeveynlere ve Eğitimcilere Not” bölümü kitapları okuyan yetişkinlere yönelik. Kitapların içeriği ve çocuklara nasıl rehberlik edileceği bilgileri burada yer alıyor. Görüldüğü üzere kitapların hedef kitlesi yalnızca çocuklar değil. Ebeveynler, çocuklarla çalışan öğretmenler, sosyal hizmet uzmanları, pedagoglar, psikologlar için de kaynak niteliği taşıyor. Okuyan Koala bünyesinde yirmiden fazla APA onaylı kitap mevcut.

Jeanne Kraus’un yazdığı, Charles Beyl’in resimlediği, Selim Yeniçeri’nin çevirdiği Ada’nın Planı’nı 6-12 yaş grubu çocuklara çalışma becerileri kazanmak ve ödev yapmayı kolaylaştırmak amacıyla yazılmış bir kişisel yardım kitabı olarak görmek mümkün.

Kitap, Ada adlı kahramanı tanımamızla başlıyor. Ada akıllı, kitap okumayı, bulmaca çözmeyi ve dört işlem yapmayı seven bir çocuk. Bununla beraber okulda dikkatini dağıtacak çok şey var. Bu yüzden okulda anlatılanları dinlemekte, derste verilen sürede işlemleri bitirmekte ya da yazmakta, evde ise ödevleri tamamlamakta zorlanıyor. Ev ve okul arasında getirip götüreceklerini yönetme işi ise tam bir kaos. Ada’nın okul günleri hayal kırıklıklarıyla dolu, gerçek bir karmaşa. İşte bu yüzden öğretmeni, her gün okul çıkışında onu rahatlatmak için “Yarın yeni bir gün Ada,” diyor. Ada dikkatini vermeyi, dinlemeyi, her şeyi hatırlamayı, sorumluluklarını yerine getirmeyi çok istiyor. Başa çıkmakta zorlanınca öğretmen ve ebeveyn işbirliğiyle okulda ve evde yürütülecek 10 adımlık eylem planı devreye giriyor. Hikâye bu noktadan itibaren önce okulda, sonra evde yapılması tavsiye edilen on adımın açıklanması, Ada’nın çabası, değişimi, gelişimini göstererek devam ediyor. Temiz bir sıra, odaklanmak için gizli hatırlatıcılar, çalışma arkadaşı, günlük hedefler, sakin çalışma alanı vb. küçük ama işlevsel tavsiyelerin Ada üzerindeki dönüştürücü gücünü görmek, çocuk okurları harekete geçirecektir. Onların hevesini, kararlılığını, eylemliliğini desteklemek için işbirliği şart! Unutmayın, iyi alışkanlıklar her zaman kendiliğinden gelmez. Basit ve etkili stratejiler öğretmenin ve bunları sürdürmesi için de yardım etmenin, tepeden bakarak nasihat etmekten çok daha fazla işe yarayacağından hiç kuşkum yok. Belki deneme sırası şimdi sizdedir.

Ada’nın Planı çizgi roman gibi hazırlanmış. Yazı görsel dengesi, görselden yana. Bu sayede okuma geniş bir yaş aralığına yayılıyor. İlkokul seviyesinde dahi kolay bir okuma sunuyor. Kitapta yer alan görseller, bu adımların bir poster gibi çocuğun zihninde kalıcı imgelere dönüşmesini sağlıyor. Ada’nın Planı’nı, bir kez okunup geçilecek bir kitap olmaktan ziyade bir kaynak kitap olarak görün. İhtiyaç durumunda adımları hatırlamak için göz atmayı da ihmal etmeyin derim.

Tuğba Gürbüz