Kitabevlerini, sahafları tanımak ve varsa sorunlarını dinlemek için başladığımız “Kitapçıları Geziyoruz” adlı söyleşi dizisinde bu kez konuğumuz İzmir’de bulunan Hermes Sahaf ve Ümit Nar.

Hermes Sahaf’ı ne zaman açtınız? Başlangıçtaki motivasyonunuz, amacınız, niyetiniz neydi?
Hermes Sahaf’ı 2008’de İstanbul Beyoğlu’ndaki Aslıhan Pasajı’nda açtım. Memurdum fakat sevdiğim işi, sahaflığı yapmak istiyordum. İstifa edip dükkânı devralarak başladım. Hermes Sahaf’ı 2020’de İzmir’e taşıdım ve 25 Ocak 2020’den beri Küçükyalı’daki dükkânımda mesleğime devam ediyorum.
Hayatın her alanında artan dijitalleşmeyle birlikte internet kitapçılığının da geliştiği aşikâr. Hemen her gün bir internet kitapçısının indirim haberine uyanıyoruz. Bu durum sizi nasıl etkiliyor? Rekabet etmekte zorlanıyor musunuz?
İşim daha çok ikinci el kitap ya da sahaflık olduğu için yeni kitap satan bağımsız kitapçılar kadar etkilenmiyorum elbette. Ama internetteki fütursuz indirimlerin dükkânından kitap satan herkesi etkilediği muhakkak.
Kitabevinizde söyleşi ve imza günleri düzenliyor musunuz? Okurun internet kitapçılarında bulamayacağı, karşılaşamayacağı neler var Hermes Sahaf’ta?
En başta sahaf dükkânları klasik kitapçılar gibi değil. İnsanlar uzun zaman geçirmeye, kitapları kurcalamaya, muhabbete, dertleşmeye hatta dedikoduya geliyorlar. : ) Bunun dışında da 1700’lerden günümüze on bini aşkın, farklı dillerdeki kitap, ilginç belgeler, haritalar dükkânda ilgilisini bekliyor.
Söyleşi ve imza günü yapmıyorum ama ayda bir yaptığım kitap mezatları var. İki üç saat boyunca gündeliğin hayhuyundan sıyrılıp kitaplar üzerine sohbet ediyor, eğlenceli açık artırmalarla kitapları mezata çıkartıyor, güzel zaman geçiriyoruz.
İnternet üzerinden kitap satışı yapıyor musunuz?
Kaçınılmaz olarak. İnternet kitapçılar için handikap gibi gözükse de özellikle bizim gibi daha ziyade araştırmacı ve koleksiyonerlere de hitap eden bir meslek dalında avantaj. Ülkenin hatta dünyanın pek çok yerindeki okura daha rahat ulaşıyor ve ticaretimizi sürdürebiliyoruz.
Pandemi süreci sizi nasıl etkiledi?
Elbette her sektör gibi olumsuz etkiledi. Bir de kapanmalar başladığında benim yeni baştan kurduğum dükkânım henüz iki aylıktı. Zor bir süreç oldu tabii. Giderlerin hepsinin devam etmesi (vergiler, kiralar vb), dükkândan doğrudan bir gelir imkanı olmaması… Ama hem elimdeki kitapları önceden internet satışına yüklemem, hem kişisel ilişkilerim hem de okurun o dönem bizi yalnız bırakmaması sayesinde aştık.
Son aylarda ekonomide yaşanan kur artışından yayıncılık sektörü de olumsuz etkilendi. Kitap yayımlamak zorlaştı, kitap fiyatları arttı. Siz bir kitapçı olarak bu durumun sizi nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?
Kötü maalesef. Belki kısa vadede sahaflara bir ilgi artışı olabilir ama uzun vadede tüm bu sektörü derinden etkileyecek sıkıntılar yaşanacak. Kitap hammaddesinde dışa bağımlılık, her kalemin dövizle alınması ve bu acayip döviz artışı başa çıkılır gibi değil. O yüzden arkasında büyük sermaye birikimi olmayan yayınevlerine ve özellikle dergi çıkartmaya devam eden Don Kişotlara çok saygı duyuyorum.
Nasıl bir müşteri profiliniz (yaş, cinsiyet gibi) var? Bu profilde değişimler gördüğünüz zamanlar oluyor mu?
İnternet satışım daha çok sosyal bilimler üzerine. İlgililer, araştırmacılar alıyor. 25-50 yaş arası bir kitle diyebilirim, cinsiyette kadınlar lehine hafif bir ağırlık var. Dükkânda da kadın müşterim biraz daha fazla. Ayrıca ben mahalle kitapçısı gibi olduğum ve –şans tabii– eğitim seviyesi yüksek bir muhitte olduğum için komşularım sıklıkla gelirler. Onlara hem kitap satıyorum hem de onlardan kitap satın alıyorum.
Geleneksel kitapçılığın geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bu koşullarda kötü günler sürecek gibi gözüküyor. Zaten aslında kriz birkaç yıldır sürüyor ve epey sayıda yayınevi ile bağımsız kitapçı kapanmak zorunda kaldı.
Ama genel mânâda kitapçılık dijitale doğru evriliyor. Bu kitabın yok olduğu anlamına gelmiyor bence; tabletlerden papirüslere, oradan kâğıda, sonra da günümüze kadar şekil değiştirmesine devam ediyor sadece. Biz de ayakta kalmak için tedbir alacağız, burası açık. Hem kâğıdına mürekkep düşen her şeyi korumaya, aktarmaya devam edeceğiz hem de bu yeni, dijital biçime uyum sağlayarak işimizi sürdüreceğiz.