Jim Jarmusch’un 2016 tarihli “Paterson” filmi, şairanelikten uzak bir otobüs şoförü olan Paterson’ın ve karısı Laura’nın büyük olaylardan uzak, sıradan ve sakin yaşamlarını anlatır. Şair-şöför Paterson –ki Paterson, çiftin yaşadığı kentin adıdır aynı zamanda– defterine yazdığı şiirleri karısından başka kimseyle paylaşmaz. Filmde Paterson’ın yazdığı (ve okuduğu) şiirlerden birkaçını sunuyoruz. Ve başka şairlerin, “şiirsel durumların” da boy gösterdiği bu filmi izlemenizi tavsiye ediyoruz.


Aşk Şiiri

Evde kibrit bolluğu var
Hep elimizin altındalar
Şimdilerde en sevdiğimiz Ohio Blue Tip
Önceden Diamond markasını tercih ederdik
Bu Ohio Blue Tip kibritlerini keşfetmemizden önceydi
Mükemmelen paketlenmiş
Küçük sağlam kutular
Koyu, açık mavi ve beyaz şeritler
ve megafon gibi uzayan harflerle
Sanki şunu demek ister gibi dünyaya
yüksek sesle
Dünyanın en güzel kibriti işte burada
Bir buçuk inçlik yumuşak çam sapı
Grenli koyu mor bir kafa ile kapatılmış
Çok ayık, kızgın ve inatla hazır
Aleve boğulmaya
Yakacak, belki de sevdiğin kadının sigarasını
İlk kez

Ve bundan sonrası aynı olmayacak artık

Senin bana verdiğin bu
Ben sigara oluyorum, sen kibrit
Ya da ben kibrit, sen sigara
İçin için yanan cennete doğru ateşten öpücüklerle


O Dize

Eski bir şarkı vardı
dedemin bana öğrettiği
içinde şöyle bir soru
“Yoksa balık mı olmak isterdin?”
Aynı şarkıda
aynı soru katır ve domuz ile de soruluyordu
ama bazen kafamın içinde hâlâ yankılanan
balıklı olan soru.
Sadece o dize.
Yoksa balık mı olmak isterdin?
Sanki şarkının geri kalanına
hiç de gerek yokmuş gibi.


Şiir

Evdeyim
Dışarıda hava güzel
Ilık
Karın üstünde parlayan güneş
Baharın ilk günü
Ya da son günü kışın
Bacaklarım merdivenleri tırmanıyor
Kapıyı açıp çıkıyor
Bedenimin üst kısmı işte burada
bu şiiri yazıyor


Balkabağı

Küçük balkabağım benim,
Bazen diğer kadınları düşündüğüm olur,
ama işin aslı şu ki
sen beni terk edecek olsan
kalbimi söküp çıkartırım
ve bir daha koymam yerine.
Senin gibi biri asla olmayacak.
Ne kadar utanç verici.

Türkçe söyleyen: Ozan Çororo