Çevirileri, hele ki şiir çevirilerini karşılaştırmak, aynı şiirin farklı çevirilerine el atmak sevinçlere götürür beni. Ve fakat o şiiri çevirmeye ben de el atmışsam, sancılı bir sevinç olur bu çünkü şiir çevirilerinde her zaman şairler (şair-çevirmenler) kazanır. Biz yine de aldığımız zevke bakarız ey okur, kazanmışız kaybetmişiz, ne gam!

Max Jacob

Max Jacob’u iki gözüm Salâh Birsel sayesinde tanımıştım. Salâh Bey’in Max Jacob’tan çevirdiği “Genç Bir Şaire Öğütler”i okuduktan sonra 2018 güzünde Jacob’un iki şiirini “Max Jacob’tan İki El Şiir” başlığıyla çevirip yayımlamıştım. Şiirlerden birisi, Max Jacob’un “Yağmur” adlı şiiriydi. Aynı şiiri Ülkü Tamer’in de çevirmiş olduğundan bihaberdim. İyi ki! Yoksa zaten çevirmeye kalkışmazdım. Bir süre sonra, Sözcükler dergisinde Burcu Yılmaz’ın aynı şiirden yaptığı çeviriye de rastladım. Ve sonra da altın vuruş: Salâh Birsel’in “Yağmur” çevirisini binbir keyifle okudum.

Öncelikle şunu belirtmeli ki bu dört çevirinin topunda başlık aynı kalmış: Yağmur.

Üçümüz, –Ülkü Tamer, bendeniz ve Burcu Yılmaz– Yağmur’un çevirisinde başka bir çeviriden yararlanmışız: Kendisi de şair olan Elizabeth Bishop’un İngilizce çevirisinden.

Salâh Birsel ise doğrudan Max Jacob’un dilinden, Fransızcadan yapmış çevirisini.

Şimdi eğlence zamanı: Şiirin dört çevirisini alt alta dizelim bakalım.

Yağmur (Max Jacob-Ülkü Tamer)

Monsieur Yusuf unuttu şemsiyesini
Monsieur Yusuf yitirdi şemsiyesini
Mademe Yusuf, çaldılar seninkinin şemsiyesini
Bir de fildişinden sapı var şemsiyesinin
Nedir bu gözüme giren, ucu mu şemsiyenin
Unutmadım mı şemsiyemi
Dün gece koyduğumuz yerde şemsiyeleri
Ben hiç kullanmam şemsiye
Bir tozluğum var, bir de külâhım yağmur geçmesin diye
Monsieur Yusuf, talihiniz var, gerekmez size şemsiye.

Yağmur (Max Jacob-Burcu Yılmaz)

Bay Yusuf unuttu şemsiyesini
Bay Yusuf kaybetti şemsiyesini
Madam Yusuf, biri çaldı onun da şemsiyesini
Fildişinden bir sapı vardı şemsiyesinin
Gözlerim takılıp kaldı sapına bir şemsiyenin
Bir yerlerde bırakmamış mıydım şemsiyemi
Bırakmadım mı şemsiyemi
Geçen gece senin şemsiyeliğinde?
Belki de satın almalıydım kendime bir şemsiye
Aslında hiç kullanmam bir şemsiye
Kapüşonlu bir pardesüm var yağmura
Bay Yusuf, ne şanslısınız, olabildiğiniz için şemsiyesiz

Max Jacob

Yağmur (Max Jacob-Onur Çalı)

Bay Yusuf unuttu şemsiyesini
Bay Yusuf kaybetti şemsiyesini
Madam Yusuf, birisi çaldı şemsiyesini
Fildişi sapı vardı şemsiyesinin
Gözüme batan ucu oldu şemsiyenin
Bir yerde mi bırakmıştım ben şemsiyemi
Sizin şemsiyelikte bırakmadım mı
Dün gece ben şemsiyemi?
Şimdi almak zorundayım kendime yeni bir şemsiye
Aslında ben katiyen kullanmam şemsiye
Partal bir kıyafetim var kapüşonlu, korunmak için yağmurdan
Bay Yusuf ne şanslısınız, kurtuldunuz siz de şemsiyenizden

Yağmur (Max Jacob-Salâh Birsel)

Unuttuysa şemsiyesini unuttu Bay Yusuf
Bay Yusuf ne yaptı şemsiyesini yitirdi
Çalındıysa şemsiyesi çalındı karısının da
Ne ki fildişi bir elma vardı çadırında
Çok değil ucu battı şemsiyenin gözüme
benim de
Şemsiye dedimse sizde unuttum onu
dün gece

Çare yok ki şemsiye almalı başımın belası
Ama ben şemsiye kullanmam ki hiç
Benim de bir muşambam var tozlara karşı
En sincabisi senin yaptığın Bay Yusuf
Kibrit suyu ekmeli köküne şemsiyelerin.

***

Çevirileri ortaya serdiğimize göre şimdi zurnanın zırt dediği yere gelelim mi ey okur?

Evvela: Şiirin orjinaline, yani bizim Max Jacob’un elinden çıktığı haline baktığımızda Salâh Bey’e bir eksi yazacağız: Bay Jacob’un şiiri “La pluie” yekpare bir kıtadan oluşuyor, Salâh Bey’in ikiye bölmesi doğru değil. Çünkü şiir dediğimiz şeyin yarısından fazlasını biçimi oluşturur.

Saniyen: Şiir çevirisi yapacaksanız, ikinci dilden çeviri yapıyor olsanız bile, şiirin orjinaline [o dilden zerre anlamasanız bile] bir bakış fırlatacaksınız. Eğer bunu yapmış olsaydık, Bay Max Jacob’un Yağmur’un her dizesinin [sondan ikinci dize hariç ki o dize de “yağmur”la biter] sonuna parapluie yani şemsiye sözcüğünü kondurduğunu görecektik. Bu yeni bilgimiz, Salâh Bey ve bendenize eksi yazar.

Salisen: Ki aslında, Elizabeth Bishop da İngilizce çevirisinde bu biçimi korumuş.

Rabian: Siz ne düşünürsünüz bilmem ama benim favorim, güzellik ve doğruluk kümelerini altın oranda kesiştirmeyi başardığı için Ülkü Tamer’in çevirisi.

Şiir çevirisinde her zaman şairler kazanır dememiş miydik!

Peki, şiirin ve de şiir çevirisinin kazananı kaybedeni olmaz dememiş miydik!

Onur Çalı

Kaynakça

Sözcükler, sayı 77 (Ocak-Şubat 2019).

Max Jacob, Genç Bir Şaire Öğütler, Çev: Salâh Birsel, Sel Yayıncılık.

Max Jacob, Seçme Şiirler, Çev: Ülkü Tamer, Yön Yayıncılık.