Türk edebiyatının geleneğinde yıllıklar önemli bir yer tutar. Yıllıklarda bir yılın edebi dökümü yapılır, o yıl yayımlanan eserlerden seçmeler yayımlanır, yıl içinde yaşanan edebiyat tartışmaları özetlenirdi. Yıllıklarda bir de soruşturma bölümleri olurdu. Parşömen Edebiyat olarak, yıllıkların soruşturma kısmını yaşatmak ve sürdürmek niyetiyle başladığımız ve bu yıl dördüncüsünü yayımladığımız yıl sonu edebiyat soruşturmalarının, geleceğin edebiyat okurları ve araştırmacıları için verimli bir kaynak olacağına inanıyoruz.

Soruşturmanın son sorusunu bilhassa çok önemsiyoruz. Sorunları dile getirmenin eleştiri kültürümüzün gelişmesine, birlikte düşünmeye ve giderek çözümler üretmeye varacağını umuyoruz.

Bu yıl da okurlara, yazarlara, çevirmenlere, editörlere, yayın emekçilerine, kitapçılara edebiyatımızın halini sorduk. 2023’ün edebiyat açısından daha verimli bir yıl olması temennisiyle…

Meltem Dağcı

Yıl içinde yayımlanan ve hak ettiği ilgiyi görmediğini düşündüğünüz kitapları, beğenme nedenlerinizden kısaca bahsederek bizimle paylaşır mısınız?

Çeviri kitaplardan Kara Karga’dan çıkan Margaret Cavendish’in Yeni Kristal Dünya kitabı feminist bir ütopya özelliğinin yanı sıra 1666 yılında yazılmış olması ilgimi çekmişti. Genç bir kadının başka bir evrene olan yolcuğu ve oradaki ütopik yaşamı feminist bir dille ele alıyor. Paralel evrenler konusuna temas ediyor. Kimi zaman burası cennet mi demeden geçemedim. Keşke öyle bir yer olsa da yazarın kurguda yaptığı gibi ütopik evrene tüm kadınlar ve kız çocukları gitsek dedim!

Hayalci Hücre’den çıkan Onur Bütün’ün Evdeki Meleği Öldürmek (Feminist Edebiyat Eleştirisi ve Feminist Eleştiri Yazıları) feminist yazılara/incelemelere dair titizlikle üzerinde çalışılmış kaynak kitap bence. Birden fazla bölümlü olan kitapta Türkiye’de feminist, erkeklik, bireysel ve toplumsal cinsiyet gibi birçok temaya ciddi bir şekilde yaklaşıyor Onur. Feminist Odalar bölümünde her kadının kendinden bir şeyler bulacağına inanıyorum. Ön ve arka kapak yazısını okuduğumda elimde akademik bir kitap olduğunu düşünmüştüm. Raf aralarında sıkışıp kalmasını istemediğim kitaplardan biri.

Bilimkurgu yazarı Şeyda Aydın’ın romanları sessiz sedasız yol alıyor bence. İkinci Adam Yayınları ve Tilki Kitap tarafından çıkan Diğer Evrenin Senaristi, Parçalanmış Yansımalar, Diğer Evrendeki Kadın ve Kadınların Öldüğü Yer kitapları kuir bilimkurgu ve alt dallarıyla epeyce ilintilidir. Siperpunk/solarpunk türündeki kitapları mistisizm, paganizm, şamanizm, çok tanrılı dinler ve mitler, varoluşçu felsefe, antrolopoloji, yapay zekalı rahim, nanoteknolojik hücre yenilenme, retro fütürizm, alternatif evrenler ve ütopya/distopya konularıyla oldukça yakından ilgilidir.

Size göre 2022 yılının önemli edebiyat ya da yayıncılık olayları nelerdi?

Gazeteci, yazar Ahmet Tulgar’ın aramızdan ayrılması, Tutunamayanlar’ın Yunancaya çevrilmesi, Edebiyat Nöbeti Dergisi’nin on sekizinci sayısında kapanmanın eşiğinden dönerek yayın hayatına devam etmesi, 2022 Nobel Edebiyat Ödülü’nün Fransız yazar Annie Ernaux’ya verilmesi (kendisinden gizli gizli kitap yazdığını öğrenen koca bireyinin, gizlice kitap yazabildiğine göre beni rahatlıkla aldatabilirsin diye gevelediğini okumuştuk. Bir kez daha ben de tekrar etmiş olayım. Annie Ernaux’nun ödül aldığını ağlayarak günlüğüne yazabilirsin, koca bireyi) ve Punctum Dergi’nin yayın hayatına başlaması ilk aklıma gelen güzel örneklerden bazıları.

Edebiyat ortamımıza baktığınızda ne gibi sorunlar ve eksiklikler görüyorsunuz?

Yapıcı eleştiriye ihtiyacımız var. Eleştiri yapılırken söylenenlerin sebeplerini açıklayarak bir mantığa dayandırmanın gerekliliğini düşünenlerdenim. Kulağa küpe olsun denilen yarım kalmış ve havada asılı kalan cümleler bir süre sonra unutuluyor ya da önemsenmiyor. Söylenmek istenilen mesele bireysellikten/benlikten sıyrılarak sadece edebiyata ya da sanata hizmet ederse o vakit nitelikli bir yapının ortaya çıkacağına inanıyorum.

Pandemi ve pandemi sonrasında yaşanan ekonomik sıkıntılar yayıncılık dünyasını olduğu kadar edebiyat dergilerini de sekteye uğratmıştı. Dergilerin çoğu kapandı ya da ara vermek durumunda kaldılar. Gönüllülerin maddi desteğiyle ayakta kalabilen edebiyat dergilerini ve butik yayınevlerinin mücadelelerini kıymetli buluyorum. Bu anlamda biraz daha fazla destek çıkmak gerekir. Eksiklik demeyeyim de es geçmeyelim bu önemli durumu diyebilirim. Ufak bir hatırlatma olsun benimki.

Kitap inceleme yazılarıyla okura bilgi ve fikir verilirken şişirilmiş/reklam amaçlı yazılan sayfalar dolusu yazıların kaçıncı yüzyılda son bulacağını merak ediyorum. İyi bir şey, her zaman amacına zaten hizmet edecektir eninde sonunda.