
düşkünler düşenler hep piç kalanlar
açtım kapıları ağzına kadar
talana hazırım amadedir bedenim yalanlarına
her türlü sebebin varken:
ne duruyorsun sevsene ayaklarımı
hani senden kaçıp gelen
omuz omuza duvarlardan döküldüğümüz
sor ona: yanacak bendeki tüm yabancılar
belalardan teneke bir gürültü kopardım
yükselen anıtların tepesine
what do you see?
saplanıp kaldığın o sevinçli yerde
bıraktığın o boşluktan
işte tam oradan istiyorum vurulmalı
kahvaltıdan önce
lazımdır kendimle konuşmam:
ya şu ağaç gövdesindeki ölü bebek soluğu
hangi yaranın kokusuydu gördüğüm
inanmıyorsan kıyılarına in
ismi yoktu bende: zing… zing… êzîng
acıyordu bana solan devrimcileri
haydi söyle olmadığını ve sevişmediğini
yoksa barbarlar seni de mi ikna etti salonlarda?
uzağımdaydı ıslanmış ayaklarım
böğrümdeydi eskiden kalma sevinçler
ben o hançeri bulamadım ki
parça parça böleyim kendimi sana
silkelendi ağırlarım: ovvv neslixan
sırtımda kopan ürpertiye de doydum: oyy neslixan
Çayan Okudici