Petros Markaris’in ünlü karakteri Komiser Kostas Haritos’un maceraları yeni baskılarıyla Alfa Yayınları tarafından okura sunuldu.

Balkan Blues (Çeviren: İlknur Özdemir)
Komiser Haritos da diğer tüm Atinalılarla birlikte sokakta olmayı ve Yunanistan’ın Avrupa Futbol Şampiyonasındaki zaferini kutlamayı tercih ederdi ama o etrafında olan bitenleri görmezden gelemiyordu. Olimpiyat stadının inşasında çalışan ve cinayete karışan Arnavut işçileri, yaşlı bir Yunanın en iyi arkadaşı olan Afrikalı küçük bir kız çocuğunu, Bosnalı bir Sırp olduğunu iddia eden ve dilencilik yaparak geçinen Yunan bir kimyageri, fahişelik yaparak hayatlarını kazanan Bulgarlar, Ruslar ve Rumenleri; özellikle de her sabah parka bırakılan ve her akşam tekrar oradan alınan genç kızı…
Petros Markaris Balkan Blues’ta, daha iyi bir yaşam arayışıyla çoğunlukla Balkan ülkelerinden Atina’ya gelen mültecileri konu alan dokuz öyküye yer veriyor.

Gece Bülteni (Çeviren: Hulki Demirel)
Komiser Kostas Haritos Atina’da mütevazı bir evlilik sürdürüyor, Selanik’te üniversite okuyan kızını çok özlüyor ve boş zamanlarında sadece sözlük okumayı tercih ediyordu. Televizyondan hiç hoşlanmayan huysuz ve geçimsiz bir adamdı. Ona göre karısı, kızı evden taşındığından beri, her gün saatlerce ekran karşısında oturmakta, pembe diziler, haberler izlemekte ve tepkisizleşmekteydi. Özellikle de Gece Bülteni’nde muhabir olan Janna Karajorgi’ye hiçbir zaman tahammül edememişti, ona göre kibirli biriydi ve her basın toplantısında onunla dalga geçiyordu. Oysa şimdi Janna ölmüştü, öldürülmüştü ve Haritos’un davayı üstlenmesi gerekiyordu. Zekâyı eğitimle kıyaslayan ve değersiz romanları edebiyatla bir tutan Yunanistan’da skandal haberler sorgulanmıyordu. Janna da skandal haberleriyle ün salmıştı. Onun ifşaatlarından kim korkuyordu?

Alan Savunması (Çeviren: Saadet Özen)
Yıllardır tatil yapmayan Komiser Haritos sonunda karısının baskılarına yenik düşer ve Santorini’de tatile çıkarlar. Başlangıçta her şey olması gerektiği gibi sakinken adada bir deprem meydana gelir ve toprak kayması sonucu adanın ıssız bir köşesinde gömülü bir ceset açığa çıkar. Tatilde de cesetler Haritos’un peşini bırakmaz, ilk incelemede üç ay öncesine ait olduğu anlaşılan kimliği belirsiz cesedi alıp Atina’ya götürmek ve soruşturmayı üstlenmek ona kalmıştır. Atina’da Haritos’u yeni bir soruşturma daha beklemektedir. Konstantinos Kustas adlı işadamı sahibi olduğu gece kulübünün önünde öldürülmüştür. Soruşturma derinleştikçe adada bulunan cesedin üçüncü lig takımlarının maçlarını yöneten bir hakeme ait, öldürülen işadamının ise üçüncü ligde birden fazla takımın gizli patronu olduğu ortaya çıkar. Haritos kendini paravan şirketler, üçüncü lig takımlarının gizli oyunları ve politikacıların kirli hayatlarının içinde bulur…
Haritos kendini iyice bu davaya verir, ancak kısa süre sonra kendine bakmamanın bedelini öder; kalbi tekler ve hastaneye kaldırılır. Tek tesellisi kızı Katerina’nın yanında olmak için Selanik’ten geliyor olmasıdır. Onun da kalbiyle ilgili problemleri vardır; farklı bir türden olsa da…

Petros Markaris, 1937’de İstanbul’da, Heybeliada’da doğdu. Ekonomi öğrenimi gördükten sonra, edebiyat dünyasına ilk adımını Ali Reco’nun Öyküsü adlı oyunuyla attı. Kral İbu’nun Destanı ve Atlar gibi oyunlar da yazan Markaris, ünlü sinema yönetmeni Theo Angelopuolos’un Ağlayan Çayır, Sonsuzluk ve Bir Gün, Leyleğin Geciken Adımı ve Ulysses’in Bakışı gibi filmlerinin senaryolarını kaleme aldı. Aralarında Bertolt Brecht’in de bulunduğu birçok Alman yazarı Yunancaya kazandırdı, Goethe’nin Faust adlı yapıtının çevirisiyle büyük başarı kazandı. Yunan televizyonunda üç yıl kesintisiz gösterilen Bir Cinayetin Anotomisi adlı polisiye dizisinin senaryosunu yazdı. 1950’li yılların ünlü polisiye yazarı Yannis Maris’in geleneğini sürdüren Markaris, son yıllarda başkahramanı Komiser Kostas Haritos olan polisiye romanlar yazıyor.
Petros Markaris’in yeni baskısı yapılan tüm kitaplarını görmek için tıklayın.