İsmail Afacan (Fotoğraf: Kadir İncesu)

ne zaman yanına varsam
“çocukluğunuza inelim” diyor
elimden tutarsanız neden olmasın

oyun oynarız sokakta
saklambaç, gazoz kapağı, seksek 
çocuk dediğin yeşermez ki terlemeden
hem kırık bir cam bulur
yarına ışık yansıtırız
hava kararmaya başladığında
evin kapısına düşer gölgemiz

illaki hava atmaya çıkarız
burada okurdu
buradan geçerdi
burada otururdu
sonra parmağımızı ısırırız
yüreğim o zamanlar
bağlık bahçelikti

ama hastane önlerinden geçmeyelim
ateşli gecelerden
serumlar
iğneler
antibiyotiklerden
yine de hastalanacağımızı bile bile
terli terli soğuk su içelim çocukluğumuzdan

önü bahçeli
gözleri düne bakan
müstakil bir evde soluklanırız
ayağı kırık dağlardan 
ateşböceği toplarız

ne zaman yanına varsam
“çocukluğunuza inelim” diyor
neden olmasın, elimden tutarsanız

İsmail Afacan