Yüzüme çizgiler sürüldü senin sofrandan
Geçmiş yazların sıcaklığıyla yetindim
Yuvalarında karıncalar
Ormanların derinlerinde gölgesi kaçmış ağaçlar
Terime buradan yürüdü, dünyanın uğultusundan.

Beklemekle geçen bir şey değildi
Beklemekle geçen hiçbir şey yoktu.
Ben inanmadım söylemişlerdi
Ben inanmadım
Vurdukları yer belliydi.

Ayaklarım kalmaktan yorgun
Gitmek bilmediğim bir şehir
Denizlerin diplerinde hevesi kaçmış balıklar gölgelerini nereye düşürdü?

Yüzüme yanıklar sürüldü
Yüzünü aradığım fotoğraflardan
Soğuğuna aldırış etmedim, yürüdüm
Sen de bilirdin oysa
En çok ayaklarım üşürdü

Sargısı sararmış yaralarımı akan terimle suladım
Büyüttüm, büyüttüm ağaçlarının yerine sakladım.

Yüzüme kağıtlar kesildi
Kanım durmadı değil, yerinde saydı
Benim bir canım vardı, yandı.

Işık Sungurlar