seninle vedalaştım bugün yani her şeyle
yani bir kuşun bir kalbe konma özlemiyle
bresson filmleriyle, tepedeki çimenlikle, heyecanını yitirmiş kimyonla
kadim bir şehir gibi suskunluğa gömülmüş gövdemle
kullanmadığımız şemsiyelerle, anday şiirleriyle
pötikareli battaniye, cam içinde kirpik, kedi bekleyişi
iki ağacın birbirine yürürken çıkardığı sesle
gemici düğümleri, göçmen türküleri, kararmış taşlarla
ısırılmamış domates, kekikli tarhana, sıkı sarılmış sigara
ters dönmüş bir bisikletin öylece dönen tekerleğiyle
orman bizim kardeşimizdi, bir karacanın gözleriyle
kum içinde defneyle, rüzgârı kovalayan neşeyle
seninle vedalaştım bugün yani kendimle
seni teknelerin ölü yıldızları taşıdığı bir denizde bıraktım
ben hayvanlarıyla birlikte yaşlanan bir dağa gidiyorum
Gökhan Arslan