Üzgün dudakları vardı öptükçe unutulan
Çitlerin ve damların üzerinden uzağa
Serin uykular gibi ve annem ağladıkça
Yorgun sular akardı evimizin altından
Hepimiz ölüyoruz annem en önce
Düşer ağır minderlere sonsuz bir tesbih elinde
Eskir ansızın halılar gümüş tabaklar ince uzun sürahilerde su
Eskir annemin asılı resimlerde ne kadar güzel olduğu
Yoktur aşk büyür çocuklar usulca yer açılır ölüme
O muydu annem miydi gizli saçlarla odama dökülen
Ölür anneler, usandıkça çocuklar usandıkça sevgiden
Güzelliği anılır durup durup anılır bazı eski gecelerde belki
Gelirler yorgun aşklardan çizilirler yalnızlığa ölürler ne ki
Kaplarken çılgınlığı başka kadınlar uzak beyaz evlerde
Annem öldükçe güzelleşiyor, güzelleşiyor annem öldükçe.
Feridun Metin
a dergisi, sayı 28 (Mayıs 1960)