Parşömen’in 7 yıldır sürdürdüğü soruşturmalara verilen yanıtların edebiyat tarihimiz açısından önemli bir kaynak olacağına inanıyoruz.

Bu yıl da okurlara, yazarlara, yayın emekçilerine ve akademisyenlere yönelttik sorularımızı.

İyi kitaplar okuyacağımız bir yıl olsun 2026.

Barbaros Altuğ

2025 yılında yayımlanan kitaplardan beğendiğiniz beş tanesini, beğenme nedenlerinizden kısaca bahsederek bizimle paylaşır mısınız?

Mutluluk İhtimali – Anne Rabe

Bir ilk roman Mutluluk İhtimali. Rabe’nin bir aile üzerinden anlattığı hikâye beni çok ilgilendirdi ve memnun etti. Yaşadığım ülkenin duvar öncesi-sonrasına dair detaylı anlatımın yanı sıra yazarın hayatından taşıdığı ayrıntılar ve özenli çeviri ile herkese tavsiye ettiğim bir kitap oldu.

Annem Öldü mü? – Vigdis Hjorth

Her yazdığını okuyorum, meselesini evrensele taşımayı başarabilen müthiş bir yazar çünkü Vigdis Hjorth. Bu romanını ise hem üzerinde çalıştığım ve 2026’da çıkacak Berlin’de Bir Tuhafiye’nin hem de bundan sonra yazmayı tasarladığım Anne-Baba-Çocuk üçlemesinin ana damarı olan ana-kız ilişkilerinin çetrefil, hayatı şekillendiren dinamiğini harika anlattığı için daha da heyecanla okudum.

The Imagined Life – Andrew Porter

Henüz Türkçe yayınlanmadı ama yine beni çok ilgilendiren baba-erkek çocuk ilişkisi üzerine, iki ayrı hayatın sorgulamasını yapan çok iyi bir roman.

Birbirimize Her Şeyi Söyleyebilirdik – Judith Hermann

Alman yazarların sadece Türkçe değil İngilizce olarak da (nihayet) birbiri ardına iyi kitaplarının yayınlanmasına seviniyorum. Hermann’ın aile, arkadaşlık ve hayat üzerine otobiyografik kitabı, İlknur Özdemir’in kusursuz çevirisiyle başucu kitaplarımdan oldu.

Dimdik Bakma Rehberi – Oğulcan Kütük

Oğulcan’ı ilk şiirlerinden beri takip ediyorum çünkü yaşayan en iyi şairlerden (en iyisi hatta bana göre). Her şiiri bana neden edebiyatı sevdiğimi bir kez daha hatırlatıyor.

Size göre 2025 yılının önemli, dikkat çeken, üzerinde konuşmaya değer edebiyat olayları, konuları nelerdi?

Her şeye rağmen çok iyi kitaplar yayınlamaya devam eden küçük ve orta büyüklükteki bağımsız yayınevleri bu senenin de en önemli olayı. Siren, Metis, Jaguar, Livera, Holden ve daha fazlası baskıya, tektipleşmeye, sansüre karşı büyük özverilerle direnerek yayıncılığa devam ediyor, umarım sizler de onları kitaplarını alarak desteklemeye devam edersiniz. Bir diğeri ise sanal ortamda varlık gösteren edebiyat “dergileri”. Parşömen, Litera, Edebiyat Haber, Oggito, K24Kitap kitap okuruna nitelikli eleştiriden röportajlara çok kapsamlı bir toplam sunuyor. Takip ediniz, tavsiye ediniz.

Edebiyat ortamımıza baktığınızda ne gibi sorunlar görüyorsunuz?

Hetero erkek sorunu görüyorum. Jürilerden eleştirmenlere, etkinliklerden yayın politikalarına her alanda. Bunu söylemeye hiç bıkmadan devam edeceğim.